Özet
Biyofilik tasarım, doğal unsurların yaşam alanlarına entegre edilmesini hedefleyerek, insanların fiziksel ve zihinsel sağlıklarını iyileştirmeyi amaçlayan bir tasarım yaklaşımıdır. Bu çalışma, insanın doğayla olan ilişkisini evrimsel bir perspektifle inceleyerek biyofilik tasarımın insan refahı üzerindeki etkilerini bilimsel veriler ışığında araştırmaktadır. Araştırma, evrim teorisinin temelleri ve insan-doğa ilişkisinin tarihsel gelişimi üzerine kuruludur. Erken hominidlerden modern insana uzanan süreçte insanın çevresel adaptasyonları ve doğaya karşı geliştirdiği tercihler; bu tercihlerin temelinde yatan evrimsel mekanizmalar ve psikolojik faktörler detaylı bir şekilde incelenmektedir. Ayrıca, mekan algısının evrimsel kökenleri ve insan beyni üzerindeki etkileri nöromimarlık araştırmaları ışığında tartışılmaktadır. Mekan algısının insan beyni ve davranışları üzerindeki etkileri ele alınarak, biyofilik tasarımın nörobilimsel yönü vurgulanmaktadır. Çalışma kapsamında yapılan literatür taraması ve incelenen deneysel çalışmalar, biyofilik tasarımın iş yerlerinde verimliliği artırabileceğini, eğitim mekanlarında öğrenci başarısını iyileştirebileceğini ve sağlık mekanlarında hastaların iyileşme süreçlerini hızlandırabileceğini ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda, doğal unsurların iç mekan tasarımına entegrasyonunun potansiyel faydaları ve uygulama stratejileri değerlendirilmekte, biyofilik tasarımın insan üzerindeki olumlu etkileri bilimsel verilerle desteklenmektedir. İnsan sağlığı ve refahını gözeten yeni bir bakış açısı ve tasarım anlayışı olan biyofilik tasarımın yaygın olarak benimsenmesi hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli faydalar sağlayacaktır. Sonuç olarak, bu tez, "biyofilik tasarımın iç mimarlık alanında yeni bir paradigma oluşturabileceği ve modern yaşam alanlarının tasarımında doğayla uyumlu ve insan odaklı çözümler sunabileceği" savını, teorik temeller ve ampirik verilerle desteklemenin yanı sıra, bu ilkelerin uygulanabilirliğini gösteren özgün bir tasarım projesiyle de somutlaştırmaktadır.