Özet
20. yüzyılın avangard sanat akımlarından biri olarak ortaya çıkmış olsa da bulunduğu dönemin çok öncesi ile bağlantılar kurulabilecek özelliklere sahip Sürrealizm, bu çalışma kapsamında kökenleri ve mekânsal mirası üzerinden kurulacak ilişkiler aracılığıyla incelenmiştir. Sürrealizm'in kendinden sonra gelişecek olan sanat akımlarını etkileyen tavrıyla sanat tarihi içinde etkin ve etken bir rol oynamış olduğu bilinmekle birlikte çalışmanın ana odağı Sürrealizm'in mekân üzerinden kurgulanabilecek potansiyellerinin ortaya çıkarılması olarak belirlenmiştir. Bu amaçla Sürrealizm'in resmi olarak ilan edilmesiyle başlatılan süreç tarihsel avangardın muğlak sonu ya da 20. yüzyılın ilk yarısı olarak tariflenebilecek bir aralıkla sınırlandırılmaya çalışılmıştır. Sürrealizm'in içeriğini ve amacını açıklamaya çalıştığı manifesto metinlerini de kapsayan geniş külliyatı, mimarlık ile arasında kurgulanacak bağlantının başlangıç noktasını oluşturur. Bu okumada söylemin mekâna dönüşümüne katkı sağlayan aracı kavramların tespiti, mekânda Sürrealizm'in fiziksel görünürlüğünün ötesinde öğretisinin de gözlemlenmesine olanak tanır. Sürrealistler tarafından tasarlanan mekânlar hem sahiplik ettikleri eylemlerde hem de kendisi üzerinde gerçekleştirilen müdahalelerde Sürrealizm'in söylemine konu olan kavramları bünyesinde barındırırken, bahsi geçen kavramların Sürrealizm'in erken dönem kökenleri ve avangard ruhuyla da sıklıkla üst üste düştüğü görülür. Ortaya çıkarılan ilişki ağı, Sürrealizm'in sürecine içkin öte yandan da zamandan bağımsız olarak tanımlanabilecek kavramların mimarlık için uygulanabilir ya da uyarlanabilir olma potansiyellerinin tartışmaya açılmasına yardımcı olur. Çalışma kapsamında Sürrealizm ve mekân okumaları için bir araca dönüştürülen kavramlar, çalışma sonunda derlenen sözlük aracılığıyla tüm çalışmanın yeniden ve bir başka gözle değerlendirilmesine katkı sağlar. Bu yolla strüktürel kurgusuyla tamamlanmayan, başı ve sonu belirsiz, sonundan yeniden başlanabilecek bir yolculuğa evriltilen metin, Sürrealizm'in süreksiz varlığını ve döngüsel yolculuğunu da anımsatmaya çalışan bir rol üstlenir.