Özet
Yetimhane yapılarının mimari biçimlenişlerini, kavramsal dönüşüm paralelinde incelemeyi hedefleyen bu tez çalışması, mekansal form ve çevrelediği yaşantı arasındaki formülasyonu disiplinler arası bir okumanın yanı sıra kullanıcı deneyimleri zemininde tartışmaktadır. Yetimhanelerin ortaya çıkışından önce korunmaya muhtaç çocuklarla ilgilenme işi, kurumsallaşmamış, gönüllülük esasına dayalı, bireysel ve lokal çabalardan ibarettir. Bu çabanın kurumsallaşmaya başlaması, dini ve politik nüfus politikaları ile eş zamanlı gelişmiştir. Yetimhane yapılarının, korunmaya muhtaç çocuklara yönelik bakım politikaları ile birlikte geçirmiş oldukları dönüşüm süreci siyasi, politik, sosyolojik ve toplumsal oluşumlar ile etkileşim halinde gerçekleşmiş ve bir anlam değişimine eşlik etmiştir. Henüz mimari bedenine kavuşmamış olan erken yetimhaneler; hastanelerin, kiliselerin, manastırların bu iş için oluşturulmuş birimlerinde ya da bağışlanmış, el koyulmuş, satın alınmış konutlar, saraylar ve okullarda tesis edilmiştir. Modernizm insanlığa, bilimin de katkısıyla gelişim ve ilerleme vaad etmekte, bu doğrultuda tahayyül edilen kusursuz toplum ise ancak ona hizmet eden, faydalı, sadık, itaatkar, çalışkan olma nitelikleri ile yüceltilen modern bireyler ile tesis edilebilmektedir. Değerler sisteminin uluslar ekseninde sistematize edildiği modern çağda, sağlıklı modern birey siyasi erkin kontrolündeki kurumlarda eğitilip biçimlendirilmektedir. Post-modern çağ, değerler sisteminin eksenini toplumsallıktan bireyselliğe kaydırdıkça köken ve kimlik vurgusu güçlenmeye başlamış, sağlıklı modern birey köklerini aile kurumunda yeniden keşfetmiştir. Çocuk Evleri, üyeleri ve mekanları ile aile kurumunu model alan yeni nesil yetimhanelerdir. Yetimhaneler, bulunmuş yapılardan başlayarak, kurumlara ve çocuk evlerine uzanan mimari mekansal dönüşümünü çok katmanlı bir etkileşim ağı içinde gerçekleştirmiş, ilintili olduğu kavramların değerler sistemi içindeki yer değiştirmelerine bağımlılık göstererek mimari formunu oluşturmuştur.