Özet
21. yüzyılda inşa edilen performans sanatları binaları, temel tasarlama yöntemleri açısından değerlendirildiğinde yapıların birbirine benzer yaklaşımlarla çözüldüğü görülür. Performans sanatları mimarisine ait mekânsal hacimlerin dış cepheden okunabilirliği sayesinde mimari tasarımda iç-dış bütünlüğünü sağlayan bu tutum, aynı zamanda dışarıdan bakıldığında kütlenin sanatsal fonksiyonunu açıkça vurgular. Günümüz mimarlığında ekonomik, sosyal, çevresel, teknolojik vb. birçok etken dolayısıyla çoğulcu bir ortam görürüz. Bu noktada çokça veri ile karşı karşıya kalan mimarlar tasarım sürecinde karmaşaya sürüklenir. Tasarlama yöntemlerinin mimarlığın çizgisel diline uygun bir biçimde ele alınması ve bilimsel kurallar çerçevesinde tüm olasılıkların bir arada toplanarak sınıflandırılması, tasarlama sürecinde mimarlara yol gösterecektir. 21. yüzyılda tasarlanan performans sanatları yapıları, sanat-mimarlık ilişkisinin doğrudan gözlemlenmesi ve gelişen teknolojinin de etkisiyle artık daha zengin ve dinamik bir imgeyle akıllarda yer edinirler. Bu yapılar, sanat ve mimarlıkta ortak kullanılan kavramlar ve çizgisel tekniklerle ifade edilerek, mimari aracılığıyla sanatı deneyimlemenin mümkün olduğunu gösterirler ve bu sayede performans sanatlarına özel bir nitelikle karakterize edilirler. Günümüzde mimari tasarımda sıkça yararlanılan"dinamizm" ve "ritim" kavramlarının; yapıların biçimsel karakterini simgelediği açıkça görülmektedir. Araştırmada 21. yüzyılda tasarlanan performans sanatları yapılarındaki mimari öğeler; notalar, nüanslar ve dans hareketleriyle ilişkilendirilmiş olup, dinamizm ve ritim kavramlarının mimari kompozisyon üzerinden okunabilirliğinin mümkün olduğu gösterilmiştir. Buna bağlı olarak dinamik ve ritmik etkinin, yapıların hem iç mekânında hem de dış cephesinde benzer bir görsel algı oluşturması da mimaride iç-dış birliğinin bu kavramlara bağlı olarak kurulabildiğini ortaya koymuştur. Bu çalışma; Prof. Dr. Bülent Özer'in 1970'li yıllarda mimari tasarlama yöntemleri ve form anlayışlarını bir araya getirerek şematik bir dille önerdiği "Mimaride Planimetrik Dizaynlamaya Sistematik Bir Yaklaşım Önerisi" başlıklı çalışmasındaki "12 Yöntem" üzerinden mimaride iç-dış ilişkisini esas alarak; 21. yüzyılda dünyanın çeşitli yerlerinde inşa edilen dokuz farklı performans sanatları yapısında kullanılan temel tasarlama yöntemlerini farklı kavramlar üzerinden şekillendirip analiz ederek; Bülent Özer'in yöntemi ile zamane projelerindeki ortaklıkları / farklılıkları vurgulayarak, günümüz mimari tasarım ortamında 12 Yöntem'in hala etkin bir biçimde kullanıldığını göstermeyi amaçlamaktadır.