Özet
Bu çalışma, ulus ve modernizmi aynı anda inşa etmek durumunda kalmış Türkiye
Cumhuriyeti’ninİn etkili isimlerinden, Seyfi Arkan’ın konut tasarımları üzerine
yapılan bir incelemedir. Çalışma metodu, konu hakkındaki literatürün taranması
yoluyla başlıkların analizinin yapılmasına dayanır. İlk bölüm, genel tanımları içerir.
Özellikle, modern ve ev kavramları, bu başlıkta çok önemlidir. Amaç, ev, konut,
yuva ve modern kavramıyla birlikte evin dönüşümünün irdelenmesidir.
İkinci bölümde, Tanzimat Dönemi sonrasında, (19. ve 20. Yüzyılda) barınma
kültürüyle yakından bağlantılı olan Türkiye’deki modernleşme projesi geniş bir
şekilde anlatılır çünkü ulusu, bireyin ebeveyni olarak gören modernizm, bireyi ,
aileyi ve evi konuşur. Kemalizm ideolojisi de temsil aracı olarak kadın ve mimarlığı
seçtiği için mesken ve insan gündeme gelir. Ayrıca, barınmaya ilişkin sayısız değişim
ele alınır.
Üçüncü bölüm ise, Cumhuriyet (modern) döneminin modernist mimarı Seyfi
Arkan’ın konut üzerine tasarımlarına ilişkindir. Bu tasarımlar, tüm modernleşme
sürecini (bütün sorunlar, dönüşümler) ve batılılaşma-doğululaşma tartışmasını
göstermesi açısından oldukça önemlidir. Arkan’ın evleri, bir konut, bir ev belki bir
yuva arasındaki farklılıkları kanıtlar niteliktedir. Ayrıca, bu tasarımlar, herhangi
birini, ailenin sahnesi olan ‘artık ev olmayan konut’un şimdi başka anlamlarda sahne
olduğuna, inandırabilir. Konut, (Colomina’nın bahsettiği anlamda)bir reklam
kampanyasının ürünü olduğu için bir sahnedir. Şimdi boş olduğu, adeta içinde kimse
yaşamadığı için sahnedir. Buna karşın, inhabitant istediğinde, konut, ev de olabilir.
İnhabitant, evi, ruh, kimlik, devamlılık, adayış, bağlantı ya da aidiyetle yuvaya
dönüştürebilir. Aslında, neredeyse kesin olarak söylenilebilecek tek şey, hem pozitif
hem negatif senaryonun olası olduğudur.
Sonuç olarak, bu araştırma, inhabitantın (oturan kimse) ev-konut üzerindeki rolünün,
modern evsizlik düsturunu destekleyen entelektüellerin kabul ettiğinden daha etkili
olduğunu vurgulamaktadır.