Özet
Donella Meadows ve arkadaşlarının 1972 yılında hazırladıkları “Büyümenin Sınırları”
araştırması dünyanın taşıma kapasitesini gündeme getirerek dikkatleri kalkınma ve
çevre ikilemlerine çekmiştir.
Büyümenin sınırları araştırması çok büyük yankılar yaratmış, kalkınma ve çevre
arasındaki ikilemlere çözümler üretilmek amacıyla birçok uluslararası toplantı
düzenlenmiştir. Kalkınma ile çevresel koruma arasında bir dengenin kurulması
gereksinimi sürdürülebilir kalkınma paradigmasını doğurmuştur.
1992 yılında Rio de Janerio’da düzenlenen Kalkınma ve Çevre Konferansı’nda
sürdürülebilir kalkınma hedefleri olan sosyal, ekonomik ve çevresel koşulların
planlanmasında ve yönetilmesinde en uygun coğrafi birim olarak havzalar işaret
edilmektedir.
Fiziksel bir birim olarak havzalar, iklim ve bitki bölgeleri gibi diğer doğal bölgelerle
bütünlük göstermekte, doğal sınırları içinde bir ekosistem oluşturmaktadır. Havza
ölçeğinde planlama ve yönetim ile ekosistemlere bütüncül bir yaklaşım
sağlanabilmektedir.
Bu çerçevede çalışmanın birinci bölümünde, bu çalışmanın çıkış noktasının ve bu
çalışma ile ulaşılmak istenen hedeflerin belirlendiği bir giriş yapılmaktadır.
İkinci bölümde, çevre ve kalkınma tartışmalarının yoğunluk kazandığı bölge ölçeğinde
sürdürülebilir gelişmenin koşullarının belirlenebilmesi amacıyla öncelikle çevre-ekoloji ekosistem kavramları ele alınmakta, daha sonra bölge planlamada yaşanan değişimler
incelenerek bölgesel kalkınma-çevre ikilemi üzerinde durulmaktadır. Son olarak
sürdürülebilir bölgesel kalkınma ve sürdürülebilir bölgesel planlamanın koşulları ortaya
konmaya çalışılmaktadır.
Üçüncü bölümde, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesinde en uygun
ölçek olarak öne çıkan havzaların genel bir tanımı yapıldıktan sonra havzaların bir
planlama ve yönetim birimi olarak nasıl ortaya çıktığı üzerinde durulmakta, havza
planlaması ve yönetimi yaklaşımlarının genel bir çerçevesi çizilmekte, dünyada havza
planlaması ve yönetimi deneyimleri incelenmektedir.
Dördüncü bölümde, Türkiye’de havza planlaması ve yönetiminin koşulları belirlenmeye
çalışılmaktadır.
Beşinci bölümde, çalışmanın sonuçları ortaya çıkarılmaktadır.
Altıncı ve son bölümde genel bir değerlendirme yapılmaktadır.