Özet
Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle kentlere yüklenen yarışmacı- girişimci kent misyonlarıyla kentler, rekabet üstünlüğü sağlayan kentsel özellikleri ön plana çıkarmak ve bu sayede küresel sisteme eklemlenmek durumundadır. Bu koşullar altında kentler için kentsel vizyon, kentsel imaj ve kentsel kalite kavramlarının önem kazanmasıyla kentsel mekanın düzenlenmesi ve tasarımı gerekliliği gittikçe artmaktadır. Bu bağlamda, büyük projeler ?sürdürülebilir küresel kent? kimliğinin kazandırılmasında önemli bir fırsat olmaktadır. Avrupa Kültür Başkenti Projesi, kentsel kaliteyi arttırmaya yönelik hem kentlerin hem de kentlilerin kültür ve sanat yoluyla dönüşümünü sağlayarak kentsel imaj yaratımını destekleyici uluslararası büyük bir projedir. İstanbul'un 2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilmesi İstanbul'da yaşanan dönüşüm sürecine kültürel bir perspektif getirmesi açısından önemlidir. Bu perspektifte, kültürel altyapının güçlendirilmesindeki mekansal boyut olarak kentsel mekanın özellikle de kamusal mekanın kullanımı, tasarımı ve düzenlenmesi önemli bir rol oynamaktadır. İstanbul'un 2010 yılına hazırlanma süreci içinde kentlilerin kent mekanı ile özdeşleşmesi, kent mekanını sahiplenmesi, birlikte yaşama kültürünün geri kazanımı ve daha kaliteli çevre yaratımının sağlanmasında kamusal mekana yönelik projeler gerekli bir araç olmaktadır. Haliç Bölgesi, doğal çevre özellikleri, kozmopolit bir sosyal yapıyı barındırması ve üç farklı medeniyetin kültürel mirasını taşıması nedeniyle İstanbul için turizm, kültür ve sanat merkezi olma potansiyeli taşımaktadır. Avrupa Kültür Başkenti sürecinde bu potansiyelin değerlendirilmesi İstanbul için büyük bir önem arz etmektedir. Çalışma kapsamında, Haliç havzası bölgeleme yöntemiyle odaklara ayrılmış ve bu odaklarda yer alan kamusal mekanlar, kamusallık içeren özellikli yapılar ve dokular üzerinden mevcut durum analizi yapılmış ve Avrupa Kültür Başkentliği bağlamında yapılacak projeler için bu mekan ve yapılara kullanım programları geliştirilmiştir.