Özet
Yaklaşık 4500 yıllık geçmişi olan fresk resim tekniklerinin ve süslemelerin mimari yapıların tamamlayıcısı olması, bu tekniklerin her zaman gündemde olmasını sağlamıştır. Endüstri devrimiyle birlikte Batı Medeniyetinin makineleşen üretim biçimleri yaygınlaşmış olsa da her dönem insan elinden çıkan sanatsal çalışmalar ya da günlük kullanım nesneleri değerini sürdürmektedir. Bu doğrultuda ele alınan çalışmada - günümüz sanat eğitimi içindeki yerini halen koruyan - fresk ve sgraffito uygulamaların mimari ile ilişkisi; en güçlü hissedildiği Art Nouveau akımına ait örnekler üzerinden ve Brüksel'deki araştırmaların sonuçlarına göre analiz edilmiştir. Ayrıca, eğitim sürecine yansıyan boyutları ile de değerlendirilmiş ve özgün örnekler üzerinden yorumlanmıştır. 19. yüzyıl Batılı düşünür ve sanatçıların fikirleri doğrultusunda "El Sanatları Hareketi"(Arts and Crafts) temelinde ortaya çıkan Art Nouveau akımı içerisinde modern bir anlayışa dönüşen üretim anlayışı makineleşmeden kurtulamasa da bu anlayış sayesinde eskiyi yeni bir format içerisinde tekrar üretmeyi başarmış ve yayılmıştır. Tezin ikinci bölümünde ele alınan bu konu çerçevesinde Art Nouveau'nun gelişim süreci etki alanlarına da değinilerek irdelenmiştir. Üçüncü bölümde, fresk ve sgraffito tekniklerinin mimari cephelerde yeniden görüldüğü dönem olarak tanımlayabileceğimiz Art Nouveau tarzın Brüksel merkezli incelemelerine bağlı olarak, cephe-biçim ilişkisinin yanı sıra iç mekan uygulamalarına da yer verilmiştir. Mimari, biçim, teknik ve malzeme ilişkisi üzerinden mevcut uygulamalar analiz edilmiştir. Çalışmanın son bölümünde, fresk ve sgraffito uygulamalarda kullanılan malzemeler, bu malzemelerin nitelikleri, kullanım biçimi, uygulama süreçleri ve uygulama yüzeylerinin altyapı hazırlığı gibi detaylara değinilerek bir video çalışmasıyla belgelenmiştir. Analiz edilen örnekler çerçevesinde elde edilen biçimsel ve teknik saptamalara dayanarak teze örnek oluşturacak eserler üretilmiştir. Değerlendirmeler, yapılarda yer alan eserlerin biçim ve teknik açılardan mimari yapının tamamlayıcısı olması gerektiği savını destekler niteliktedir. Ancak yapılan özgün çalışmalar, küçük boyutlu taşınabilir özellikte olan işlerin sergi salonlarında izleyici ile buluşmasının hiç de zor olmadığını göstermiş ve bu tekniklerin mimariden bağımsız olarak da uygulanabileceği fikrine katkı sağlamıştır. Anahtar kelimeler: Art Nouveau, Fresk, Sgraffito, Brüksel, Mimari