Özet
Yüzyıllara ve dönemlere uyarlı olarak düşünce yapısının değişimi, felsefe ve estetik değerlerin gelişimi sosyolojik sistemlerin farklı sembollerini de ortaya koyar. Bu bağlamda özellikle 20.yy yarısında gelişen sanayileşmenin sonucu olarak ortaya çıkan tüketim dünyası, kendi sembollerini yaratır. Çağdaş sanatta sembol kavramının bir sanat hareketine dönüşümü, işte tamda bu aşamada ortaya çıkar. Dönemin tüketim çılgınlığının ve markalaşmanın eleştirel düşüncesini vurgulamak yaklaşımı içinde, sanat anlayışlarına yeni simgeler arayan sanat ve sanatçılar, yeni gelişen düşünce yapılarını ve tekniklerini koruyarak Barkodu simgeleştirirler. Eserlerinde Barkodları plastik bir form haline dönüştürürler. Tüketim piyasasına koşut olarak, nesnenin kendisinin görsel olarak algılanması yerine çizgi ve rakamlarla tanımlanması tuvallerde ortaya çıkar. Bu doğrultuda saptadığımız birinci hedef, gerçek ile sembolün yüz yüze getirilmesi ve işaret diline endekslenen simge dünyasının tüketim hızının eleştirilmesidir. Bu aşamada, iki farklı kavram, çağdaş sanatın içinde yan yana gelir. Bir simgenin belirlenmesi ve bunun sanata dönüşümü; farklı sanat hareketleri, farklı görüşler içinde ortaya çıkan Barkod, sonuçta bir bileşenin özünü oluşturur. Tüketim dünyasını belirleyen barlar ve yani barkodlar, 1990'lardan itibaren dönemin Amerikalı, İngiliz ve Çin'li sanatçıları tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Antikapitalist ve tüketim dünyasını sembolize eden Barkod, dünya metropollerinde kullanılanken, eleştirel sembol olarak tuvallerde yerini alır. Anahtar Kelimeler : Barkod, Bar, Çağdaş Resim Sanatı, Sembol, Tüketim, Pop Art, Op Art.