Özet
Bu çalışmada Batı resminde insanla köpeğin dostluğunun kökenleri araştırılarak Rönesans'tan Modern Sanata kadar köpek figürünün çeşitli anlamları irdelenmiş dönem dönem bu konuda ortaya çıkan eserler incelenmiş bu eserlerin sanat tarihindeki yeri ve önemi belirlenmeye çalışılmıştır. Sanat tarihinde günümüze kadar dayanan resim sanatında konuyla ilgili ele alınan eserler biçim ve içerik özellikleri ile dönemlerinin sosyal ve kültürel yapısıyla ilişkilendirilerek araştırılmıştır. Batılı anlamda resim tarihinde Rönesans'tan itibaren köpek figürünün her dönemde ele alındığı görülmekle beraber her geçen dönemde köpeğin anlamının toplumun sosyal durumuyla birlikte değiştiği gözlemlenir. Köpeğin resimlerde öncellikle ana rolünün avlanma olduğunu, bu yöndeki eserlerde sahibinin yanında bir eleman olarak kullanıldığına şahit oluruz. Aynı zamanda köpek cinselliğin sembolü, bilgeliğin simgesi ,dini, mitolojik kompozisyonların bir öğesi, ev hayatının bir parçası, hayvanseverliğin bir sembolü, aristokrat zevkinin ve modasının bir simgesi, yüksek sosyetenin statüsünün bir göstergesi, köpek türlerinin bir yansıması, köpeğin kabiliyetlerinin görüntülenmesi anlamlarıyla kullanılmıştır. 16.yydan itibaren köpekler artık sadece birer sembol veya sahiplerinin statüsünü temsil eden varlıklar olarak resmedilmekten çok onların sevgili dostları olarak ele alınmaya başlanmışlardır. Zira köpeğin sanat tarihi boyunca öne çıkan en önemli rolü "sadakat"tir. Aynı dönemde köpekler yüz ifadelerinin resme yansıtıldığı bağımsız portrelerinin oluşturulması gündeme gelmiştir. 17.yy'daysa Janr resminin vazgeçilmez bir elemanı olarak karşımıza çıkarlar. Bu konudaki en büyük gelişim 18.yyla birlikte olmuştur. Yüzyılın getirdiği duygusallık, kahramanlığa duyulan hayranlık gibi özelliklerle insan figüründeki abartılı ifadelerin bir yansıması sonucu köpeklerin ifadelerini içeren portreleri yapılmaya başlanmış, insandan bağımsız köpek figürlerinin yaygınlaşması bu yüzyılda gerçekleşmiştir. 19.yyla beraber köpek portreleriyle birlikte insanla köpeğin dostluk temasının resme damgasını vurduğunu görürüz. Modern sanatta ise köpeğin portresini resimleme olgusu köpeğin kişiselleştirilme noktasına gelip dayanmıştır. Türk Resmindeki örneklerde köpek figürünün genellikle kendi anlamının dışında kullanılmadığını, bu konudaki eserlerin daha çok 20.yyla birlikte yaygınlaştığını görürüz .Son olarak yüzyıllara ve sanatsal üsluplara göre kategorize edilerek irdelenen insanın köpekle dostluğu temasının kendi resimlerimdeki yansıması ele alınarak çalışma sonlandırılmıştır.