Özet
Dünyayı ve Türkiye'yi saran neoliberal dalganın etkilerinin kültür sektörünü etkilemesi 1990'ları bulmuştur. Piyasalaşma, demokratikleşme ve profesyonelleşme süreçleri ekseninde, kültürel alanın çeşitli kesimlerinde gerçekleşen dönüşümler ulusal, kentsel ve yerel olmak üzere kültür politikalarında söylem ve uygulama arasında da farklılıklar ortaya çıkarmıştır. Özel sermayenin kültür sektörüne artan ilgisine paralel devletin kültür politikalarında yaptığı yeni düzenlemeler sonucu kültür özelleşmiş, kültürün arzında yeni aktörler ve işbirlikleri ortaya çıkmış, kamu kültür kurumları şirketleşerek yönetilmeye başlamıştır. Kimi zaman piyasalaşmaya paralel kimi zaman bir sonucu olarak ortaya çıkan diğer bir süreçse profeyonelleşmedir. Ulus-devletin, demokratikleşme kapsamında sahiplendiği iyi yönetim ve yeni kamu yönetimi stratejilerinin bir getirisi olarak kamu kurumlarındaki yönetim anlayışı etkinlik, verimlilik ve şeffaflık gibi kriterlere göre revize edilmektedir. Bu tez çalışmasının çıkış noktası, İstanbul ilçe belediyeleri tarafından açılan kültür merkezi sayısının artmasına ve bu merkezlerde sergilenen programın, bulundukları ilçenin farklı coğrafi, demografik, ekonomik ve kültürel özelliklerine karşın eşbiçimli olduğu tespitine dayanmaktadır. Başta ilçe belediyeleri kültür politikaları ve kültür merkezleri özelinde uygulamalarını yerel düzeyde inceleyen bu tez çalışması, daha sonra kentsel düzeyde İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ulusal düzeyde Adalet ve Kalkınma Partisi kültür politikası ve uygulamalarını incelemek suretiyle, küreselleşme ve neoliberalizm etkisinde demokratikleşme, piyasalaşma ve profesyonelleşme süreçleri üzerinden işleyen ve yerleşikleşen bir dünya kültürü olduğunu öne sürmekte ve ilçe belediyeleri kültür merkezleri örneğinin de gösterdiği eşbiçimliliği bu durumun bir sonucu olarak sunmaktadır. Söz konusu eşbiçimliliğin hangi eşbiçimlilik mekanizmaları üzerinden gerçekleştiği ise bu doktora çalışmasının diğer bir katkısıdır.