Özet
bölgesel ekonominin gelişimini destekleyen motor güçler olarak çöküntü alanlarında mekansal ve sosyal iyileşme sağlayan etkili araçlardır. Ancak dönüşüm projeleri, bütüncül planlama yaklaşımı içinde ele alınmamaları durumunda ortaya çıkan parçacı yaklaşımın sonucu parçalanmış yeni sorunlu alanlar yaratma tehlikesi taşımaktadırlar. Bugün Batıda uygulanan kentsel dönüşüm örneklerine bakıldığında, modellerini oluştururken temelde üç noktayı sorguladıkları görülmektedir. Birincisi; projenin bütünsellik, ikincisi; sürdürülebilirlik kavramları açısından yeterliliği ve üçüncüsü; kentte yaratacakları mekansal, sosyal ve ekonomik etkilerin saptanmasıdır. Türkiye'de planlamanın içerdiği kavramsal eksikliğin giderilmesi ve kentsel dönüşüm projelerinin kentlerin yenileşmesinde etkin araçlar olarak geliştirilmeleri için yeni bir kurumsal örgütlenmeye gidilmelidir. Bu örgütlenme modeli dikeyde ve yatayda kurumlararası eşgüdümü sağlayacak ve tabandan katılımı etkin hale getirecek bir yeni kurumsal yapı içermelidir. Kentsel yenileşme koordinasyon birimi olarak adlandırılabilecek bu kurum, çok aktörlü yapısı ile dönüşüm projelerinin üst ölçek politikalarını ve yerel verileri demokratik bir platformda buluşturacaktır. Yönetim birimlerinden ve projenin etki alanındaki her kesimden temsilcinin birlikte oluşturduğu bu yapı, bütüncül bir planlama yaklaşımının, Türkiye'de kavramsal olarak ve uygulamalarda etkinliğini artıracaktır. Bu yeni yapılanma, kentlerin yenileşmesinde yenilikçi ve dinamik bir etki yaratacaktır.