Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi

Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.

MSGSÜ'de Ara
Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorGüner, Nihat
dc.contributor.authorAynan, Recai Ersin
dc.date.accessioned2022-06-20T20:51:43Z
dc.date.available2022-06-20T20:51:43Z
dc.date.issued1995
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14124/4368
dc.descriptionTez (Doktora) -- Mimar Sinan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1995.en_US
dc.description.abstractFiziksel ve toplumsal bir çevre İçinde yasayan insanın bu ortam içinde olan biteni algılaması kavraması, tavır oluşturması ve bir davranış geliştirmesi iletişimsel süreçler içinde gerçekleşir. Çevreden gelen uyarımlar algı araçları aracılığıyla alınır. Gerekli sinyallere dönüştürülür beyne İletilir. Bu iletiler beyin tarafından yaşanmış yada öğrenilmiş deneyimlerle karşılaştırılır. Gerekli organlara gerekli iletiler göngerilerek davranış oluşur. Bu insan iletişimsel evreninin İç halkasını oluşturur, bu anlamda düşünmekte iletişimsel bir süreç olarak değerlendirilebilir. Kendi bedeni içindeki dengelerin kurulmasındaki iletişim sürecinin dışında diğer insanlarla, toplumla bilgi alışverişi gereği ortaya çıkar. Çünkü deneyimlerle elde edilen bilgiler blriktirilmeli, diğer İnsanlara aktarılmalıdır. El kol hareketleriyle, mimiklerle ve konuşarak düşüncesini diğer İnsanlara aktaran insan, uygarlığın gelişen evrelerinde yapay diller de geliştirmiştir. Yazı, bayrak dili, mors alfabesi, dilsiz alfabesi, dumanla haberleşme gibi İletişim türleri geliştirilmiş, günümüz kalabalık toplumlarında ise kitle iletişim araçları gelişmiş ve iletişim kavramının gündelik ve yaygın anlamını oluşturmuştur. Mimarlık kurumu ise ürettiği binalarla ve binaların tasarım ve üretim aşamasında iletişimsel problemlerle içiçedir. Tasarlanacak konuyu talep eden insanların isteklerini doğru anlayabilmekle başlayan pratiğe ilişkin problemleri, kendi düşüncelerinin tasarıma dönüşmesi, düşüncelerin organizasyonu, tasarlanmış olan imgenin kağıda yada farklı boyutlu modellere dönüştürülmesi, karşı tarafa ve inşaayı yürütecek kişilere aktarılması, binanın yapıldıktan sonra kullanımına, kentsel konumuna, toplumsal durumuna İlişkin doğru iletiler taşıması gibi boyutları giderek artan bir iletişim problematiği oluşur. 'İletişim' konusunun temel kavramları, süreçleri birinci bölümde İncelenmiştir. Mimarlıkla ilgili iletişimsel değerlendirmeler tartışmalı ve farklı yaklaşımlar içerdiğinden birinci bölüm kapsamında mimarlıkla iletişim arasında kurulan ilişki sınırlı tutulup konu kendi çerçevesinde İncelenmiş, çalışmada benimsenen yaklaşım İletişim-Mimariık başlığındaki İkinci bölüme bırakılmıştır. Her türlü iletişimin en tartışılmaz ve temel gereci dildir. İletişim ancak bir dilin varlığıyla gerçekleşebilir. İnsan iletişiminin en önemli parçası ise konuşma dilidir. Doğal ve yapay her dil Sausure' yen anlayışa göre bir göstergeler sisteminden oluşmuştur. Göstergenin 'gösteren' ve 'gösterilen' olmak üzere iki bileşeni vardır. Gösteren, göstergenin biçimi, gösterilen ise 'anlam' ı dır ve biçim ile anlam arasında kurulan ilişki nedensizdir. Göstergenin birincil anlamı 'düzanlam' (denotation), ikincil anlamları ve oluşan çağrışımlar ise yananlam' (conatation) olarak tanımlanmıştır. Dilin en önemli yapı kurucusu 'söz dizimi' ( sentagma ) dir. Sözdizimi anlam değişiklikleri yaratan bileşimlerdir. Anlam değişikliğine yol açmayan ve birbirinin yerine kullanılabilen elemanlar 'dizi' sel (paradigma) elemanları oluşturur.Bir iletişim devresinin alıcı ve verici olmak üzere iki tarafı vardır. İletiler bir iletişim kanalı aracılığıyla her İki tarafın da 'kod' unu çözebileceği ortak 'repertuar' içinden seçilen göstergeler aracılığıyla gönderilir. Elektronik, mekanik yada diğer fiziksel gereçler araya girdiğinde tüm bu araç ve gereçlerin kendi İç kodlamaları, göstergeleri de ayrıca devreye katılır ve iletişim devresi kademelenerek iletişim mekanizmasının en basit halinin sahip olduğu ilişki ve problemler katlanarak devreye katılır. İletişimin türü ne olursa olsun gönderen İle alıcının gösterge birikiminin arakesitinde gerçekleşebilir. Gösterge bilimciler açısından dil göstergesi ve kavramsal göstergeden başlayan göstergeler evreninin analizinde kullanımı olan nesnelerin direkt bilgi iletmek amacı taşımayan varlıkların iletişlmsel nitelikleri ve bu evrendeki yeri bir basamak teşkil eder. Bulunan ve önerilen çözüm, nesnelerin düz anlamının ' İşlev ' i olduğudur. Böylece kullanım nesnesi birincil olarak işlevini, ikincil olarak ise yarattığı çağrışımlarla İçinde bulunduğu toplumsal dizgeyle kullanıcısına ait iletiler taşır. Mimarlık nesnesi İse göstergebilimci İçin tam bir hesaplaşma noktasıdır. Çünkü mimarlık nesnesinin bir gösterge olarak niteliğinin ve diğer göstergeler arasındaki yerinin belirlenmesi gereklidir. Oysa mimarlık nesnesi iletişim amacıyla yapılmamıştır ( çok özel örnekler dışında ); bir bildiri olarak da eksik niyetlidir. Karşılaşılan yöntem sorunu ise mimarlık göstergesi olarak bir binanın hangi unsurlarının kabul edileceği konusundadır. Çünkü mimarlık ürünü hem kendi yapısında hemde içinde kullanım nesneleri de dahil olmak üzere bir çok unsur içermektedir. Çalışmanın esas İlgisi toplumsal İş bölümünün kendisine biçtiği rolü gerçekleştirmeye çalışan bir insan olarak mimar için iletişim, bilgi iletimi ve göstergeler kuramından kullanılabilir sonuçlar çıkarmaktır. Bu nedenle konu, mimari nesnenin göstergesel kimliğini açıklamaya çalışmak yerine, yöntem olarak mimar gibi bir dili, iletişim sistemini kullanarak bir yapıt oluşturan yazar İle mimarın zihinsel bir tasarımı somut bir ürüne dönüştürme süreçleri arasında paralellik kuran bir çerçevede İncelenmiştir. Mimar, zihinsel bir imgeyi, somutlaştırabilmek yolunda çaba gösterir. Ancak biricik sorunu estetik nesneler tasarlamak değildir. Konunun tanımlanması, verilerin ve taleplerin belirlenmesi, sırasında ciddi iletişim sorunu vardır. İnşaa edilmesi beklenen binanın tanımlanmasında, kullanıcı, müşteri, işveren gibi işin niteliğine bağlı olarak farklı şeklide adlandırılabilecek İnsanlarla ortak kavramsal bir dağarcığın varlığı gereklidir. Mimar bina kurgularken, mekan dizimi, taşıyıcı sistem dizimi, biçim dizimi, aktivrfe dizimi, yaşam biçimi dizimi, yapı elemanları dizimi, fonksiyon dizimi, doluluk-boşluk dizimi, gibi kendi mimarlık anlayışının kavramları ve değerler hiyerarşisi içinde dizimler oluşturur. Çözüm yada tasarımın zihinde oluşumundan sonra kağıt üzerinde yada modeller üzerinde başka bir anlatım dilinin kalıplarına dökülmesi gereklidir. Bu da mimarın mesleki dili, üzerinde uluslararası uzlaşım sağlanmaya çalışılan, projelendirme dilidir. Mimari projeler bir görsel göstergeler bütünüdür. İnşaa edenler ile işbirliği içinde olunan diğer uzmanlarla İletişimin temel aracıdırlar. Gerçekte iletilerinin anlaşılması en güç iletişim aracı olmalarına rağmen projeler ilgili olan tüm uzmanlara öğretildiği için bu iletişim süreci, sorunsuz bir iletişimsürecidir. Oysa yapı sahiplerinin isteklerinin anlaşılması, iletişim aracı aynı dili konuşan herkes tarafından bilinen bir dil olmasına rağmen İletişim kopukluğu yaşanan bir süreçtir. Çözümlerin ve önerilerin anlatılmasında ise karşı tarafın yabancı olduğu bir dil kullanılmaktadır. İletişimin gerçekleşmesi İçin gerekil olan ortak gösterge dağarcığı yoktur. Binanın kullanımı sırasında bina veya binalar topluluğu İle insan arasında iletişimsel bir süreç yaşanır. Tarih içinde yerleşmelerin ve kentlerin gelişimine bağlı olarak bütün içinde tek tek yapıların aldığı rol, yapıların birbirine göre konumları, değişimleri İnsanın toplum içindeki yerini, dini inançlarına İdeolojilerine bağlı olarak, insani varlıklarını da açıklayabilecek iletilere sahip olabilmektedir. Bu bakımdan anlam taşımaktadırlar. Dini yapılar, konumları, yönelişleri ile taşıdıkları anlam bakımından özel bir yere sahiptir. Çağdaş toplumlar İçin de bu yönden anlam taşıdığı ileri sürülen benzetmeler yapılmaktadır. Yerini ve konumunu bilebilme, yönünü belirleyebilirle, insan çevre iletişimsel ilişkisinde doğal olarak mimari çevrede de önemlidir. Mimari nesneler birincil olarak işlevlerine ve kullanımlarına ilişkin iletiye sahiptirler. Nasıl kullanılacaklarına ilişkin bilgi vermek durmundadırlar. İçlerinde yaşananları hikaye ederler. Algılayan kişide öznel çağrışımlar yaratırlar. Mimarın niyetli olarak yaptığı göndermeler söz konusu olabilir. Mimar yapı üretim sürecinde, konuşma, yazı, çizi ve projelerde yer alan gösterge türlerini kullanır, esas olarak da mekanların, yapı elemanlarının, binanın içinden geçen yaşantıların dizimini kurar. Mimarlık ürünü sonuç olarak bir gösterge değil göstergeler kümesidir. Mimar da göstergebilim açısından bakıldığında göstergeler kullanır ve yaratır.en_US
dc.format.medium62 s.; 30 sm.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherMimar Sinan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleMimarlık-iletişim-dil bağlamında mimarın işine bir yaklaşımen_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.departmentEnstitüler, Mimar Sinan Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.institutionauthorAynan, Recai Ersinen_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.identifier.demirbas0044332en_US
dc.identifier.yrd12E0F41F-7DBE-4D27-803B-012A8B72AAF9en_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster