Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Batı Anadolu liman kentlerinde mimari kimliğin oluşumunda nesnel ve öznel faktörler
Özet
Liman ve kent, çağlar boyu birbirinden kopmaz iki olguydu. Liman-kent birlikteliği İstanbul'da açıkça görülmektedir. Bu birliktelik Yakın Çağ'da endüstri devrimiyle zayıflamaya yüz tutmuştur. Günümüzde ise liman ve kent birbirinden tamamiyle kopmuş iki ayrı dünya gibidir. Hamburg'da bu, güçlü olarak ayırt edilmektedir. Kent kendi ihtiyaçlarına göre büyümekte, liman da ihtiyaçları doğrultusunda gelişmekte, kentle olan bağlantısı ulaşım yollarıyla sınırlı kalmaktadır. Hamburg'daki liman-kent ilişkisi diğer Kuzey Avrupa ve hatta Akdeniz liman kentlerinde de gözlenmektedir. Buna karşılık Antik Çağ'da liman ve kent ilişkisine bakıldığında limansız kıyı kenti düşünülememektedir. Kentin ağırlık merkezi her zaman limandır. Buradan da anlaşıldığı gibi liman ve kent ilişkisini en yoğun ve doğrudan incelemek dönem olarak Antik Çağ'da mümkün olmaktadır. Antik Çağ'da Akdeniz'in en hareketli ve yoğun kesimi Ege havzasıdır. Birinci bölümde, Ege havzası incelendiğinde batı yakası olan Yunan yanmadası'nda ve Girit'teki limanların seyrekliği, buna karşılık Ege'nin doğu yakası olan Batı Anadolu'da özellikle de İyonya ve Karya bölgelerinde limanların sıklığı dikkati çeker. İnceleme sonucunda doğanın liman ve kentin kuruluşunda temel belirleyici olduğu görülmüştür. Yunanistan Yanmadası'nda ve Girit'teki doğa koşullarının elverişsizliği savunmayı imkansızlaştırdığından kentin limandan kopuk kara içinde yüksek bir tepe veya plato üzerinde kurulmasını zorunlu kılmıştır. Batı Anadolu'da özellikle İyonya ve Karya kıyı kentlerinin limandan yola çıkışla kurulduğu anlaşılmıştır. Bunun nedeni doğa koşullarının sunduğu korunaklılıktır. Korunaklılık kentin kurulmasında birincil değerde olan savunmayı sağlamaktadır. Bu sayede liman ve kent birlikte olabilmekte, liman adeta kenti şekillendirmektedir.İkinci bölümde, liman-kent birlikteliğinin oluştuğu İyonya ve Karya bölgeleri incelendiğinde, ticaretin hızla aktarımının sağlandığı görülür. Bu da deniz ve kara ticaretinin kesiştiği kentlerde yoğunlaşmaktadır. Bu kentler diğer liman kentlerinden daha çok gelişmiş ve daha uzun süre yaşamını sürdürmüştür. Deniz ve kara ticaretinin birlikteliği kente göçlerin akın etmesine, ardından da kolonileşmenin doğmasına neden olmaktadır. Göçler ve kolonileşme kentte kozmopolit (heterojen) bir toplum yaratmıştır. Farklı bölgelerden gelen inanç, düşünce, bilimle birlikte mimarinin kentsel ve yapısal boyutları, kentin kuruluşunda farklı yaklaşımları hazırlamaktadır. Üçüncü bölümde, bir önceki bölümde ele alman liman kentlerindeki oluşumun etkileri incelenecektir. Ticaretin kesiştiği kentlerin çoğunlukta olduğu İyonya bölgesinde mimarideki ayrıcalık açıkça görülmektedir. Farklı dinler ve kültürlerin bir arada bulunduğu Miletos'da sosyo-kültürel ortamın rasyonel düşünceyi doğurduğu ortaya çıkmıştır. Sosyo-kültürel yapının mimaride yansımaları incelendiğinde rasyonel düşüncenin ve demokratik yaklaşımın etkileri görülür. Rasyonel düşünce ve demokratik yapıyla birlikte diğer çevre verileri ve tarih içindeki konumuyla Miletos'da yeni bir kent kurgusu ortaya çıkar. Yeni oluşan bu kent kurgusu Antik Çağ boyunca tüm Akdeniz ve Avrupa kentlerindeki yapılanmayı, dokuyu etkileyecektir. Dördüncü bölümde, elde edilen bulguların genel bir değerlendirilmesi yapılmış, Antik Çağ'da İyonya ve Karya liman kentlerinde mimari kurgunun kentsel ve yapısal boyutlarına Miletos kentinde dikkat çekilerek, coğrafi konumun yanı sıra düşüncenin/felsefenin, inanç, politik anlayışın, kentin oluşumundaki etkileri vurgulanmıştır. Mimari kurgunun oluşumundaki değerlerin ileriye dönük verileri gözden geçirildiğinde sürekliliğin kazanılmasında gerekli olan koşullar saptanmıştır.
Koleksiyonlar
- Fen Bilimleri Enstitüsü [429]