Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Liszt’ in piyano yazısındaki özellikler üzerine bir çalışma
Özet
Çağının en önde gelen piyano virtüozu, orkestra şefi ve romantik döneme en çok yenilik getirmiş bestecilerden biri olan Liszt, düşüncelerini her yöne kanalize etmiş dışa dönük bir bestecidir ve müziğindeki eklektik unsurlarla doğrudan ilintili olan kozmopolit meslek yaşamında pekçok farklı etken onun müzik tarzında belirleyici bir rol oylamıştır.
Liszt özellikle orkestral eserleri piyanoya uyarlamakla Beethoven'ın temelini attığı, "piyanoyu orkestrayla eşitleyen" devrimsel anlayışın yerleşmesini sağlamış, dolayısıyla da virtüozite imkanlarının geliştirilerek gittikçe teknik sınırlamaların ortadan kalktığı bir çığır başlatmıştır.
Berlioz'un orkestrasyon tekniğinde gerçekleştirdiği anlayıştan yola çıkarak rejister ve tını arayışlarında piyanoriun potansiyelini keşfeden Liszt, Chopin'den devraldığı piyano çalış tekiniğini, Paganini den esinle yarattığı "Transcendante teknik"le geliştirerek, dönemin başlıca üç okulundan birini temsil eden "teknik ve yorumda virtüoziteyi" gözeten üç boyutlu parlak çalış yöntemiyle modern piyano tekniğinin kurucusu olmuştur.
Form açısından Wagner'le birlikte leit motif'e giden yolda Berlioz'un ide-fixe düşüncesinden esinlenen Liszt aynı zamanda Berlioz'un yanısıra Paganini'nin şeytansı ve esrarengiz karakterinden etkilenerek bu korkuyla karışık hayranlık uyandıran "satirik" ifade tarzını eserlerinin büyük bir bölümünde yansıtmıştır. (Dante Sonat, Si min. Sonat, Mephisto-Valse, Totentanz vb.)
Chopin'in müziğe şiirsel yaklaşımından etkilenerek müzikle edebiyat, güzel sanatlar ya da kendi yaşam deneyimlerinden aldığı düşünceleri arasında daha yakın bir bağ kuran Liszt, "Chopin cantilen"i, tril ve fioriturierinden esinli pasajlarında bu figürasyonları stilize bir anlayışla kullanabilmesinin yanısıra Chopin'in sıkça kullandığı anarmonik modülasyondan bir adım daha ileri giderek akor seslerini altere etmiş ve böylece ileriye yönelik armonik atılımlara zemin hazırlamıştır.
Wagner'den güçlü bir yapı duygusunu elde etmiş ve bu yaklaşım orkestra yazısının yanısıra piyano yazısına daha bilinçli ve sağlam bir yapı kazandırmıştır. (Örneğin Si min. Sonat, Konçertolar vb.) Ayrıca Chopin'den yola çıkarak geliştirdiği kromatik armonizasyonun hazırladığı Wagner kromatizminden bir adım ileri giderek politonoliteye ulaşmıştır.
Liszt, popüler Macar müziği ve Çingene müziği üzerine yaptığı çalışmalarla bu zengin kaynağın karakteristik özelliklerini son derece stilize bir anlayışla yansıtabilmenin ötesinde (Rapsodiler) 20. yüzyıldaki etno-müzikolojik araştırmalara öncülük eden bir atılımı gerçekleştirmiştir.
Son dönem eserlerinde armonik alanda gerçekleştirdiği yeniliklerin yanı sıra müziğe genel yaklaşımıyla da Rus beşleri, Rachmaninof, Debussy, Ravel, Bartok ve hatta 12-ton bestecilerine öncü olmuştur.
Orkestra eserlerinin yanısıra piyano eserleriyle de, Beethoven'in son senfonileriyle başlayan ve 19. Yüzyılda Berlioz'un temsil ettiği "program müziği" akımına uzanan bir çizgide eşsiz örnekler vermiştir. (Anneés de Pelerinages, I ve II; Transcendante etüdler; Mephisto-Valse vb.) son olarak "program müziği'nden hareketle geliştirdiği "senfonik şiir" biçimiyle müzik tarihinin şaheserleri arasında yer alan senfonik şiirlerin yaratıcısı olmuştur. (Ör. Orpheus, Hamlet, Le Preludes.)
Koleksiyonlar
- Sanatta Yeterlik Tezleri [493]