Özgün estetik fenomen

Abstract

Özgün Estetik Fenomenin belirlediği sanat yapıtının kuramsal ve kılgısal bireşim sonucu olduğunu 1982'den beri dile getiriyorum. Özgün Estetik Fenomenin sanat yapıtında; YIRTMA, ÇIKMA, NOKTA ile belirlediği OLUŞ ve SONSUZLUK' tur. Burada sanat yapıtını oluşturan tuval kenarlarının kullanılması ile (Frame) "KADRAJ DIŞINA TAŞARAK (CIKMA-82)" ortaya koyduğu ANLAM doğal olarak yalnızca buluşa dayanan bir etkinlik değil, özgün (original) ve benzersiz bir olgudur. ÇIKMA sözcüğü ile belirlediğim bu terim ve biçimin, oylumsal olanla-olan ilintisinde zorlama bir kavram içine çekmekle de Özgün Estetik Fenomenden "ayrı" bir araştırma ve yöntem içinde değerlendirilemez... 2/1988

Kadrajın dışına taşmak (ÇIKMA): ÇERÇEVENİN, TUVAL YÜZEYİNİN SINIRLARININ VE SÜREKLİLİĞİNİN AŞILMASIDIR. Bu konuyu daha önce G.S.A. mezuniyet sınavı öncesinde fakülte başkanlığına sunulan "Plastik açıdan RESİM *" başlığındaki bir yazıda açıklamıştım... 21/6/1984

Genelde, güncel olana uyumlu olmayan bir sanat yapıtını hemen rehber kitaplardan toparladığımız bilgilerle falanca tarihlerin sanatı diyerek peşin hükümler içinde değerlendiriyoruz. Eleştiride sanat yapıtını, sanat tarihselliğinde geçmişteki bir sanata özdeş kılma çabası içindeyiz. Sanki yeni ve ayrı bir olgu ortaya koymak imkansızmış gibi...

Evrensellik kapsamında sanat oluşturmanın ölçütünde; "DIŞARIDAKİ GİBİ GERÇEKLEŞTİRİLEN SANAT ANCAK KABUL EDİLEBİLİR BİR SONUÇ OLACAĞI düşüncelerine rağmen, yine de günümüzde evrensel sanatın sistemli "değişimine" her ne kadar batı sanatı yol açmışsa da sanat tarihselliğinde doğu sanatlarının ilk ve sondaki önemli katkısı da gözden kaçırılmamalıydı...

Bu tezin iç kapağında görülen HİTİT sanatının karakteristik bir yapıtı olan kurs biçimlerle Özgün Estetik Fenomeni anlamlandıran OLUŞ arasındaki ilgileri bir olgu olarak belirtiyorum.