Özet
Tarih boyunca, dünya üzerinde birçok devlet ve toplulukta, ulaşılamayan, göze büyük görünen nesneleri kutsallaştırma eğilimi görülmektedir. Bu nesnelerden biri olan ağaç, yeşilliği, yapraklarım döküp, tekrar yapraklanması gibi özellikleriyle topluluklar üzerinde etkileri olmuştur ve çeşitli anlamlar yüklenerek kutsallık kazanmıştır. Türk topluluklarında ağaç, diğer topluluklarda olduğu gibi, kutsallaştırılmıştır. Ağaçlarda, ilahların, ruhların olduğu düşüncesi ağaçlarla insanlar arasında bir bağ olduğu inancını ortaya çıkarmıştır. Ayrıca bu düşünce, türbelere ağaç dikme geleneğine sebep olmuştur. İslamiyeti kabul eden Türkler, ağaçla ilgili inançlarım terketmemiş, İslami kurallarla bu inançları kaynaştırıp yeni bir sentez oluşturmuştur. Bu sentez, günümüzde de uygulama alam bulmaktadır. Özellikle Türkiye'nin kırsal kesimlerinde ağaçlar, çeşitli dileklerle ziyaret edilmektedir. Ağaçlara kanlı ya da kansız kurban adanır, dilekler gerçekleşince bu adaklar yerine getirilir. Aksi halde ağacın onları cezalandıracağına inanılır. Türkler, ağaçla ilgili inançlarım, oluşturdukları sanat eserlerine de yansıtmışlardır. İslamiyet öncesi Türk sanatında dünya ağacı tasviri yaygın görülmektedir. Dünya ağacı, yeryüzü ve gökyüzünü birleştiren bir unsur olarak tasvir edilmiştir. Tasvirlerde genelde dünya ağacı bir tepe üzerinde gösterilir. Samanlara ait eşyalarda ve kıyafetlerde dünya ağacı tasvirlerine rastlanmaktadır. Türklerin sanat eserlerinde bu iki inanç unsurunun sentezi görülür. Bu devirde daha çok hayat ağacı tasvirleri yapılmıştır. Hayat ağacı tasvirinin bazıları palmiye biçimindedir. Taş, çini, ahşap, maden eserlerinde hayat ağacma tasvirine rastlanır. Ayrıca Türk sanatında natürel ağaçların tasvirleri de yer alır.