Özet
Bu makalede, Denizli’de yer alan merkezi kentsel alanının biçimlenişi; kent ölçeği, zaman mekân etkileşimi, çekim odakları ve bağlantılar kavramları üzerinden değerlendirilmekte ve merkezi alanın kentin gelişimi için taşıdığı potansiyeller ortaya konulmaktadır. Merkezi kentsel alanın fiziksel yapısını odağa alan araştırma yöntemi, birbirini tamamlayan iki aşamada geliştirilmiştir. İlk aşamada kent merkezlerinin sorgulanmasına çerçeve oluşturacak temel kavramlar tartışılmış, ikinci aşamada, belirlenen kavramlar üzerinden Denizli’de merkezi kentsel alanın gelişimi incelenmiştir. Araştırma yönteminin kuramsal çerçevesi tanımlanırken, planlama ve mimarlık disiplini içerisinde merkez kavramını ele alan farklı yaklaşımlar incelenmiş, bunlar arasında birbirini tamamlayan ve ortak değerlendirmelerin yapılmasına imkân veren; kent ölçeği, zaman-mekân etkileşimi, odaklar ve bağlantılar kavramları belirlenmiştir. Araştırma yöntemi; yazılı kaynaklar üzerinden tarihsel mekân okumaları ile hava fotoğrafları ve halihazır haritaların çakıştırılarak Denizli merkezi kentsel alanın yeniden haritalandırılması ve bu haritalandırma ile mekânsal gelişim sürecinin belgelenmesini içermektedir. Bu veriler makale kapsamında hazırlanan 1954, 1972 ve 2021 dönemlerinde merkezi alanın aldığı mekânsal formu gösteren şemalar üzerinde temsil edilmiştir. Söz konusu şemalarda tarihsel süreçten elde edilen bulgular, “kent ölçeği, zaman-mekân etkileşimi, odaklar ve bağlantılar” kavramları üzerinden tartışılarak merkezi alandaki mekânsal değişim ve gelişmenin niteliği belirlenmiştir. Sonuç olarak, orta ölçekli bir kent olan Denizli’de 19. yüzyılın sonundan itibaren Kaleiçi’nde gelişen kent merkezinin dışında önce sıçrayarak büyüyen, takip eden dönemde merkezler arasında yayılarak gelişen ve günümüzde lineer büyüyen merkezi alanda, kentin gelişme adımlarını temsil eden farklı dönemlere ait çekim odakları ve kimlik bölgelerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Söz konusu potansiyelin değerlendirilmesi için, makalede tanımlanan merkezi kentsel alanın bütününü ele alan ve üst ölçekte söz konusu mekânsal bağlamdan başlayarak mimari ürünü kentle ilişkilendiren yaklaşımların geliştirilmesi önerilmiştir. Bu sayede kentsel mekânda parça bütün ilişkisinin kurularak, algılanabilir, kent ölçeğinde hafıza mekânlarını birleştiren bir kentsel rotanın geliştirilmesinin mümkün olduğu belirlenmiştir.