Özet
Son yıllarda tasarım disiplininin odağı, sadece tüketim için tasarım değil aynı zamanda insanların gerçek ihtiyaçları için tasarım doğrultusunda bir değişim aşamasından geçmiştir. Bu odak, insan deneyiminin ürünlerin işlevsel özelliklerinden daha önemli olduğu yeni bir alana yönelmiştir. Bunun sonucunda, kullanıcı merkezli tasarıma duyulan ilgi, tasarımcıların, kullanıcıların insan-ürün etkileşimi ile ortaya çıkan duygusal deneyimlerine yönelmesine neden olmuştur. Son zamanlarda yapılan ürün araştırmalarının çoğu bu anlamda duyguya odaklanırken, duygudurum da bir diğer tasarım kriteri olarak dikkat çekmeye başlamıştır. Bu noktada tasarım aracılığıyla duygudurumun etkilenebileceği ve bu sayede insanların duygusal deneyimlerini dengeleyerek kişilerin genel iyi oluşları üzerinde etki oluşturulabileceği düşünülmeye başlanmıştır. Günümüzde tam zamanlı işte çalışan kişiler yaşamlarının büyük bir bölümünü ofis ortamlarında geçirmektedir. Ofiste geçirilen bu süre, kişilerin psikolojik iyilik hallerini hem olumlu hem de olumsuz olmak üzere birçok açıdan etkileyebilmektedir. Çalışmanın amacı; duygudurum faktörünün ve duygudurum düzenlemenin tasarım aracılığıyla ele alınmasıyla, çalışanların ofis bağlamında duygusal dengeye ulaşabilmelerinin ve dolayısıyla iyi oluşlarını sağlayabilmenin yöntemlerini araştırmaktır. Belirtilen hedefe ulaşmak için katılımcı yaklaşımla yürütülen bir üretken tasarım araştırması yapılmıştır. Bu araştırmada, ofis ortamında çalışanların duygusal deneyimlerini etkileyen faktörler ile bu kişilerin duygusal dengeye ulaşabilmek için gerçekleştirdikleri duygudurum düzenleme aktiviteleri, kişilerin geçmiş, mevcut ve gelecek deneyimleri aracılığıyla incelenmiştir. Tamamlanan tez çalışması, ofis bağlamında duygudurum düzenlemeye ilişkin olarak gelecek çalışmalarda tasarım perspektifinden bakılarak neler yapılabileceği konusunda başlangıç noktası oluşturabilecek genel bir çerçeve ortaya koymuştur.