Özet
Bu çalışma kentsel iç mekân kavramı ile bağlantı kurarak kamusal iç mekânı kentsel alanın biruzantısı olarak ele almaktadır. Sürdürülebilir kentleşme politikaları izleyen gelişmiş kentlerdekültür mekânları bölgesel dönüşüm projelerinin temelini oluşturmaktadır. Kentsel iç mekânkavramı, bu bağlamda araştırılmak üzere belirlenen Helsinki kentinde seçilen dönüşüm projesiile kültürel kalkınma ve sürdürülebilir kentleşme ekseninde irdelenmiştir. Saha araştırması ileincelenen Helsinki Lasipalatsi Meydanı ve Amos Rex Yeraltı Müzesi’nin tarihsel bağlamı,kentle ilişkisi ve dönüşümüne odaklanarak, kentsel iç mekânın katmanları üzerine çözümlemeler sunulmuştur. Kent meydanı ile bağlantılı tasarlanan müze örneği üzerinden kamusal alanın iç mekânla ilişkilenerek kentsel iç mekâna dönüşümü, sürdürülebilir kentleşme ve kültürelkalkınma kavramsal çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çalışma ile, sürdürülebilir kent politikalarıkapsamında tasarlanan kent meydanındaki çok işlevli dönüşümün özellikleri, kamusal iç mekânve kentsel iç mekân arasındaki sınırların hangi yöntemlerle silikleştiği ve katmanlı bir mekândeneyiminin koşulları tartışılmaktadır. Araştırma sonucunda; meydanın kentsel iç mekâna dönüşümünü sağlayan başlıca etmenin, kamusal iç mekân olan müze ile görsel ve dokunsal olarakkatmanlı ilişkiler içerisinde tasarlanması olduğu görülmüştür.
This study deals with the concept of urban interior by taking the public interior as an extension of the urban space. In developed cities, cultural spaces form the basis of regional transformation projects. This study aims to examine the concept of urban interior in the axis of cultural development and sustainable urbanization through the transformation in the city center of Helsinki. Public space and urban interior concepts are analysed through a literature review. Field research was conducted at Helsinki Lasipalatsi Square and Amos Rex Underground Museum. The area is examined by focusing on its historical context, its relationship with the city and, its transformation. The study discusses the features of the multi-functional transformation of public square designed within the scope of sustainable urban policies, the methods that blur the boundaries between the public interior and the urban interior, and the conditions of a layered spatial experience. As a result, the study shows that the main factor that transforms the public square into an urban interior is its design in visual and tactile layered relationships with the museum space.