Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Belâgat-ı Osmaniye
Özet
Tıpkı-basımı sunulan Belagat-ı Osmaniye, geçen yüzyılımızın
devlet adamı, hukuk bilgini, tarihçisi, milli eğitimcisi, dil bilgini
büyük Cevdet Paşa'nın Hutuk Mektebi'nde-bugünki Hukuk Fakültesi-
verdiği derslerin özetidir. Eser ilk def'a 1298 (1881 'de lstanbul
'da basılmıştır. Bizim yayımladığımız ise ikinci baskının saraya
sunulan düzeltilmiş nüshası olup orijinal kapağında da görüldüğü
gibi 1299 (1882) yılında basılmıştır.
Cevdet Paşa'nın türkçenin arabca ve farsçayla birlikde üç
dilden oluştuğu görüşünden haraketle Keçecizade Fuad Paşa ile birlikte
yazdıkları Kavaid-i Osmaniye adlı dilbilgisi kitabının sonunda
bu eserin yazılacağı sözü verilmişdi. Cevdet Paşa önsözde adıgeçen
kitabdan ve verilen sözden bahsederken "biz" demekle yetiniyor fa~
at Fuad Paşa'nın adını anmıyor. Kavaid-i Osmaniye bizde yazılan
ilk türkçe gıramerdir. Cevdet Paşa sonra bu kitabı kısaltarak Medhal-
i Kavaidi ve arkasından onu da özetleyerek Kavaid-i Türkiye'yi
yazmış ve kendi adıyla yayımlamıştır.
Cevdet Paşa, sözkonusu dilbilgisi kitabını okuyup içindekileri
öğrenenlerin ifade etmek istedikleri manayı Osmanlı türkçesiyle doğru
olarak söyleyip yazmayı başarabileceklerini, fakat meramlarını
"fasih" ve "beliğ" bir tarzda anlatabilmek için belagat ilmini öğrenmeleri
lüzumuna işaret eder, ki görüşünün ne kadar isabetli olduğu bu
kitab okunduğunda anlaşılacakdır. Maarif Nazırı olduğu sırada okulların
ders programlarını tesbit için oluşdurduğu komisyonda, okutulacak
derslerin kitablarından bazılarının ve o arada Osmanlı türkçesine mahsus
bir belagat kitab1nın yazılması onun sorumluluğuna bırakılmışdı.
Fakat bu görevi yerine getirmeye Hukuk Mektebi'nde belagat derslerini
okutduğu sırada ancak muvaffak olabilmişdır.
tslam dininin doguşunun ilk yüzyılı içinde arab dilinin kaideleri
tesbit edilmeye başlanmış ve bu dil giderek bir ilim konusu olmuşdu.
Medreselerde Ulum-ı Edebiyye veya Ulum-ı Arabiyye adı altında okutulan
bu konu her birine fen adı verilen on iki şubeye ayırılmışdı. Bunların sekizine us~ı "esaslar, kökler" ve dördüne füra "ayrıntılar, dallar"
deniliyordu. Sekiz usul lugat, sarf, iştikak, nahv, meanı, beyan, aruz
ve kafiye'dir. Dört fürÜ ise inşa, karz-ı şi'r, muhaderat ve hat yani
imladır. Cevdet Paşa bunları Beyanü'l- Unvan adlı eserinde ayrıntıltrıyla
açıklamışdır. Kavaid-i Osmaniye'de sarf, iştikak, nahv ve imla işlenmiştir.
Tıpkı-basımı sunulan Belagat-ı Osmaniye'de aruz ve kafiye
dışında kalan diğer fenlere yer verilmişdir.
Görülüyor ki, Cevdet Paşa, bu eserde, arab gıramercilerinin tasnifine
dayanarak Osmanlı Türkçesinin belagat kurallarını yazmayı gaye edinmişdir.
Onaltınca yüzyılda Gelibolulu Mustafa Surürı'nin Şehzade Mustafa
için yazdığı Bahrü'l-Maarif'den bu yana yazılan hemen hemen bütün belagat
kitablarında, çoğu arabca ve farsçadan terceme olduğu için, örnekler
daima bu iki dilden seçilmişdir. Dolayısiyle, o dillere ait özelliklere
dayandıklarından, Osmanlı Türkçesi metinlerini değerlendirmekde
yararlı olamazlar. Halbuki Cevdet Paşa örneklerini türkçeden seçmiş ve
açıklamaları da Türk dilinin mantığına göre yapmışdır. Bu bakımdan;
Belagat-, Osmaniye'nin önceleri ve daha sonra yazılmış benzeri eserler
arasında onların en mükemmeloi lduğunu söylemek mübalağa sayılmamalıdır.
Kültürümüzün, tarihimizin yazılı kaynaklarının tamamına yakın çoğunluğu,
adına umümı bir ifade ile Osmanlı Türkçesi denilen bir üslÜbda,
bir anlatım biçiminde ve harf inkılabından önce kullandığımız esası arab
harfleri olan harflerle yazılmışdır. O metinleri anlamak için dil inkılabı
hareketinin büyük etkisiyle artık oldukça eskimiş kelime ve kavramları
bilmek yetmiyor. önemli olan üslÜbunu, anlatım biçimini kavramakdır. Bunun
için de sözlüklerden ziyade belagat kurallarını öğreten kitablara
ihtiyaç vardır. Çeyrek yüzyıla varan meslek hayatımın tecrübeleri bana
bunu göstermişdir. Diğer tarafdan, Yüksek öğretim Kanunu ile kurulmuş
olan yirmi yedi üniversitenin bünyelerindeki Fen-Edebiyat, llahiyat ve
Eğitim Fakültelerinde bilhas~a Türk Dili ve Edebiyatı, Sanat Tarihi ve
Tarih bölümlerinde okuyan öğrencilerimize eski harfler öğretilmekde, o
arada okuma ve anlama alıştırmaları için bir takım parçalar okutulmakdactır.
Bu eser onlara hem harfleri öğrenmede, hem de Osmanlı Türkçesi grameri için uygulama metinleri sağlamakda yardımcı olacakdır. Asıl
önemli husus şudur: öğrenci bu kitabdan Osmanlı Türkçesinin üslÜbunu,
estetik kurallarını, başka bir ifade ile çok yüksek seviyedeki dil
yapısını öğrenecekdir. Mimar Sinan üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün elinizdeki kitabın basımı için
teşebbüsde bulunmasının asıl amacı budur. Prof.Dr.Mehmed ÇAVUŞOĞLU
Koleksiyonlar
- Kitaplar [644]