Çocuk gelişimi - spor ilişkisinin fiziksel çevre ve mekan algısı üzerinden irdelenmesi: örnek bir hareket merkezi modeli

Abstract

Çocuk gelişimi ve spor ilişkisine, fiziksel çevre ve mekan algısı üzerinden yaklaşan bu çalışma beş ana bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm, bireyin duyuşsal, zihinsel ve psiko-motor gelişimi açısından büyük bir öneme sahip olan spor kavramını ele alır. Bireyin özellikle çocukluk döneminde sporun neden önemli olduğunu açıklayarak, bu etkinlik için tanımlı mekanları sıralar. Nitelik ve nicelik açısından 'ideal' çocuk hareket mekanları bulunmaması üzerinden çalışmanın amacını ve araştırmanın yöntemini tanımlar. İkinci bölüm, Çocuk Gelişimi ve Spor İlişkisi'ni konu edinir. Bu kapsamda gelişimin büyümeyle, çevreyle ve oyunla olan ilişkisi incelenir. Gelişim ve büyüme ilişkisi kapsamda konu; anne karnından başlayarak ölüme kadar geçen hayat sürecinde meydana gelen tüm değişimlerin nasıl sistematize edildiği, gelişim dönemlerinin nasıl tanımlandığı ve gelişim alanlarının ne olduğu açıklanmaya çalışılır. Gelişim ve çevre ilişkisi, fiziksel çevrenin gelişim üzerindeki etkisine değinerek, bireyin çevre ile girdiği çift yönlü etkileşimi sistematize eden yaklaşımları inceler. Gelişim ve oyun ilişkisi, kendinden önceki iki başlığı bir potada toplayarak, oyunu bir büyüme ve gelişim aracı olarak ele alır. Üçüncü bölüm, Çocuk ve Fiziksel Çevre İlişkisi'ni konu edinir. Burada bahsi geçen fiziksel çevre mekandır ve mekanın nasıl duyumsandığı, bu duyumun nasıl anlamlandırıldığı ve nasıl algıya dönüştüğü tanımlanır. Bu kapsamda önce çocuk, sonra hareketin kendisi üzerinden mekan algısının nasıl oluştuğu incelenerek; hareket üzerinden, hareket mekanlarının tanımlanması amaçlanır. Dördüncü bölüm, Örnek Bir Hareket Merkezi Modeli ortaya koyar. Amaç, bu model üzerinden, çocuk odağında tasarlanan hareket merkezlerinin tasarım kriterlerinin ortaya konulmasıdır. Bu kriterler, mekanın organizasyon ve işlev şeması üzerinden geliştirilen yapı, iç mekan, mobilya ve malzeme ölçekleri üzerinden tanım kazanır. Beşinci ve son bölümde, oluşturulan teorik altyapı üzerine geliştirilen örnek modele ilişkin sonuçlar değerlendirilerek, gelecekte yapılabilecek çalışmalar için önerilerde bulunulur.