Abstract
Büyük hazırlıklar neticesinde Anadolu, Suriye ve Filistin topraklarına yerleşen Haçlılar, sırasıyla Urfa Kontluğu, Antakya Prinkepsliği, Kudüs Krallığı ve Trablus Kontluğu'nu kurarak bölgeyi işgal etmişlerdir. Haçlıların bu işgalleri zaman içerisinde artarak devam etmiştir. Söz konusu ilerleyiş Musul valisi olan İmâdeddin Zengî'nin Halep'i almasıyla son bulmuştur. Bahsi geçen tarihten sonra Zengî önderliğinde Müslümanların yükselişi başlamıştır. Bu yükseliş Kuzey Irak, el-Cezire ve Kuzey Suriye'yi tek bayrak altında birleştiren Zengî'nin 1144'de Urfa'yı almasıyla zirveye çıkmıştır. Bu beklenmedik kayıp üzerine kıta Avrupa'sının en kudretli iki kralı VII. Louis ve III. Konrad komutasında II. Haçlı seferi başlamışsa da başarılı olamamıştır. Zengî'nin Câber kuşatması sırasında şehit düşmesi üzerine Atabeyliğin Halep kolunu kuran Nureddin Mahmud, babasının siyasetini takip ederek Urfa Haçlı Kontluğu'nu tamamen ortadan kaldırmıştır. Sonrasında 1154 yılında Dımaşk'ı almış, 1164 yılında Harim'de tüm Bizans-Haçlı-Ermeni ordusunu bozguna uğratmış ve 1169 yılında tüm Mısır'a hâkim olmuştur. Bu başarılarla da yetinmeyen Nureddin, 1174 yılına gelindiğinde Kuzey Irak, el-Cezire, Suriye, Mısır, Hicaz, Yemen, Sudan ve Trablusgarp'a hükmeder duruma gelmiştir. Bununla birlikte Danişmendliler ile Kilikya Ermenilerini de kendine bağlamıştır. Siyasî anlamda kazandığı başarılarla Haçlıları dar bir sahile hapseden Nureddin, Mısır'daki Şii Hilafetine son vererek Müslümanlar arasındaki ikiliği ortadan kaldırmıştır. Ayrıca Haşişîlere karşı amansız bir mücadele vererek Suriye'de faaliyet göstermelerine olanak tanımamıştır. Neticede 1174 yılında vefat eden Nureddin, arkasında sosyal, kültürel, adli ve mimari alanlarda çok gelişmiş bir Atabeylik bırakmıştır. Bu mirasa hâkim olan Selahaddin Eyyubi, İmâdeddin Zengî ve Nureddin Mahmud zamanında takip edilen siyaseti sürdürerek 1187 yılında Kudüs'ü fethetmiştir. Anahtar Kelimeler: İmâdeddin Zengî, Nureddin Mahmud b. Zengî, Zengîler, Haçlılar, Selahaddin Eyyubi.