Özet
Gılgamış Destanı'nın başta İlyada ve Odysseia olmak üzere kendisinden sonra gelen birçok destanı etkilediği anlaşılmaktadır. Destan, Gılgamış'ın yaşadığı maceraların sonunda hakikî bilgi ile olgunlaşıp Uruk'a dönmesi ve başından geçenleri anlatmasıyla başlar. Yarı tanrı Gılgamış güçlü, korkusuz ve zalimdir. Halkını canından bezdirmiştir. Gılgamış'ın zalimliklerine dayanamayan halk, tanrıça Aruru'dan Gılgamış ile baş edebilecek ona denk bir rakip yaratmasını ve bu sayede kendilerini Gılgamış'ın zulmünden kurtarmasını ister. Aruru da vücudu kıllarla kaplı, uzun saçlı, vahşi hayvanlarla yaşayan Engidu'yu yaratır. Gılgamış ve Engidu, Uruk meydanında karşı karşıya gelerek dövüşürler. Ancak bu kavga hikâyenin sonuna kadar sürecek olan büyük dostlukla neticelenir. Birlikte önce ejder Humbaba'yı, ardından da Gökyüzünün boğasını alt ederler. Ancak sonuncu zaferden sonra tanrılar Engidu'yu ölümle cezalandırır. Engidu'nun ölümü, o ana kadar fiziksel mücadelelere yer verilen Destan'da, Gılgamış'ı yeni ve düşsel bir maceraya sürüklemesi bakımından yeni ve önemli bir eşiktir. Arkadaşının ölümünden etkilenen Gılgamış, ölümsüz hayatın sırrını öğrenmek üzere ölümsüzlüğe erişmiş olan Utnapiştim'i bulmak içine yola koyulur. Zorlu aşamalardan geçer. Neticede sonu baştan belli olan bu mücadeleyi kaybeder ancak Uruk'a olgunlaşmış olarak döner. Gilgameş'te ise hayatın geçiciliği, kalıcı olanın aşk olduğu düşüncesi öne çıkar. Üçüncü Perde Üçüncü Sahne'ye kadar Destan ile örtüşen libretto, özellikle son sahneden itibaren farklı bir seyir izleyerek Gilgameş'in aşk ateşi ile yanması ve bu ateşin ötesindeki hakikati sezmesiyle sonlanır. Gilgameş, koronun söylediği şu sözlerle son bulur: "Huzur ne güzel! Barış ne güzel! Sevgiden başka gerçek mi var?!" Müzikal anlatıda ise Saygun'un, T4'lü ve k3'lü aralıklarından oluşan gözde akorunun (Şekil 6.21) yatay ve dikey olarak bütün olanaklarını esaslı bir malzeme olarak değerlendirdiği görülür. Bunun yanında işlevsellikleri dışında kullanılan tonaliteye ait akorlar ile çeşitli dizilere ait seslerin üst üste özgürce yerleştirilmesinden elde edilen akorları içeren kendine özgü, anlatımcı bir armonik anlayışın hakim olduğu söylenebilir. Ezgi çizgisinde ise başta oktatonik dizi olmak üzere çeşitli makam renkleri, tam ton dizisi sesleri gibi öğeler, kontrpuntal ve armonik örgüyle sunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Enkidu, İlahi Aşk, İnsan, Makam, Mücadele, Oktatonik dizi, Ölüm,Ölümsüzlük, Sevgi, Tam-ton dizisi, Tanrı, Tasavvuf, Yolculuk