Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Sinema tarih ilişkileri ve Türk sinemasında tarihe bakış
Özet
Tarih, kendi kimliğimizi kavramamız, yaşadığımız günü anlamlandırmamız ve sağlam temeller üzerinde bir gelecek kurabilmemiz için başvurduğumuz ana kaynaklardan biridir. Çağımızın sanatı ve en büyük endüstrilerinden biri olan sinema, toplum hayatındaki tüm değişimlere tanıklık etmekte; toplumun zihinsel haritasının çıkarılmasına katkıda bulunmaktadır. Sinema aynı zamanda, tarihimizi ve İçimliğimizi büyüteç altına almamız ve değerlendirmemiz için zemin hazırlamaktadır. Türk sinemasının Türk tarihine bakışını konu alan bu tez çalışmasında, sinema- tarih ilişkilerinin kuramsal temelinden yola çıkarak tarihi konulu filmler ile geçmişten günümüze nasıl bir toplumsal yapı ve Türk kimliği çizildiğini araştırmak ve değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışma boyunca Türk sinemasının, Türk siyasi tarihine paralel seyri kronolojik olarak izlenmiştir. Türk sinemasında, ilk konulu filmlerden bugüne dek Türk tarihinin farklı dönemlerine ait çok sayıda film yapılmış ve bu filmlerdeki yaklaşım sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve teknolojik değişimlere paralel olarak büyük bir çeşitlilik göstermiştir. Tarihi konulu film yapımı, diğer sinema ürünlerine oranla, Türkiye'nin geçirdiği tüm değişimlerden çok daha derin etkilenmiştir. Sinema-devlet ilişkileri kapsamında sansür olgusu ve süreklilik taşımayan kültür politikaları, tarihi konulu film yapımlarım olumsuz yönde etkilemiş, tarihsel bilgiler ışığında, tarih üzerine önermeler getiren ya da tarihe belli bir savla yaklaşan gerçekçi yapıdaki fümelerin sınırlı sayıda kalmasına neden olmuştur. Kültür politikalarındaki dalgalanmalar nedeniyle bir dönem onaylanan tarih yorumu bir başka iktidar döneminde "onaylanamaz" kabul edilmiştir. Bunun en önemli yansıması TRT adına çekilen filmlerde görülmüştür. Sürekliliğe sahip bir ulusal kültür politikasının olmayışı ve devletin Türk sinemacılarına mesafeli tutumu, Atatürk üzerine film yapımının tartışmalı bir konu haline gelmesine neden olmuştur. Oysa Türk insanına en yalan sanat dalı olma niteliğini uzun bir dönem sürdürmüş Türk sinemasında, özel şirketler tarafından çok sayıda Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarına ilişkin film çekilmiştir. Fakat 1960'lara kadar ki süreçte baza yapımlar dışında tarih, aşklara, maceralara ve kahramanlık öykülerine fon oluşturmuş, belli şablonlar dahilinde ele alınabilmiştir. Filmler naif ve içtenlikli yönleriyle dikkat çekmiştir. Tarih üzerine önermeler getiren, tarihin seçilen dönemine çeşitli savlarla bakan filmlerin çıkış noktası, toplumsal meselelere gerçekçi yaklaşımların sergilendiği ve düşünsel hareketlenmenin yaşandığı 1960'h yıllara dayanmaktadır. Toplumsal yapıya ilişkin kuramsal tartışmaların yapıldığı bu yıllarda, öncesinden farklı olarak Osmanlı dönemine, tarihimizi, kimliğimizi araştırmak, irdelemek ve yaşanan günün sorunlarına yeni bir bakış açısı getirmek amacıyla eğilen filmler çekilmiştir. Bu dönemde olgun ve yetkin ürünler veren yönetmenlerin tarihe olan kişisel ilgileri ve yaratıcılıkları nedeniyle gerek konulan ele alış yöntemleri, gerekse ürettikleri sinemasal çözümler özgünlüklerini bugün de korumaktadır. Fakat bu filmler sınırlı sayıda kalmıştır. 1970'li yıllar, fantastik unsurların öne çıktığı, kostümlü macera filmlerinin doruk noktası olmuştur. Özel şirketler tarafından gerçekleştirilen bu filmlerin ana kaynağı tarih biliminin sunduğu bilgiler değil, genellikle sözlü kültür geleneğimiz içinde anılabilecek destanlar, masallar olmuştur. Aynı kaynaklardan yararlanan çizgi romanlar bu tür filmlerin yaygınlaşmasına zemin hazırlamıştır. 1970'lerin sonlarına doğru tırmanan siyasal kargaşanın etkisiyle filmlerde, duygusal bir yorumla özgüven pompalanmış, hamasi bir tarih anlatımına kayılmıştır. 1970'li ve 1980'li yıllarda tarihin seçilen dönemine bir tez çerçevesinde bakan filmler daha çok TRT için çekilmiştir. 1980'lerin ikinci yarısından itibaren, tarihi konulan dönemin politik yönelimleriyle ilişkilendiren filmlerde artış görülmüştür. Bu oluşumun önemli bir nedeni, filmlerin ideoloji yaymada bir aracı olarak kullanılmasıyla ilişkilidir. 1990'larda tarihi konulu film yapımı çoğunlukla siyasal, toplumsal, tarihsel oluşundan eleştirmek için başvurulan bir yol haline gelmiştir. 1980'li yıllardan itibaren yükselmeye başlayan İslami Sinema (Beyaz Sinema), yakın Türk tarihine eleştirel yaklaşımını, benimsediği ideoloji üzerine temellendirmiştir. 1990-2002 yıllan arasında küreselleşme, Türkiye'nin Avrupa Topluluğuna girme çabası gibi etkenlerle yakın tarihimiz sık sık gündeme gelmiş, kimliğimiz büyüteç altına alınmış, belli konulardaki tabular kırılmaya başlamıştır. Fakat bu kez tarihi konulu filmlerde nesnellikten uzak, abartılı bir özeleştiri geliştirilmeye başlanmıştır. Türk sineması, toplumun Tanzimattan beri tartıştığı konulan ve düşünce akımlarını (Batıcılık, İslamcılık, Türkçülük vb.); bunların siyasal hayattaki izlerini bilinçli ya da bilinçsiz olarak yansıtmıştır. ANAHTAR KELİMELER: Sinema, Tarih, Roman, Kimlik, Sansür.
Koleksiyonlar
- Sanatta Yeterlik Tezleri [486]