Abstract
Mimarlık bilgisi somut ve kanıtlanabilir kurallar çerçevesi ile tanımlabilecek bir bilgi seti içermemektedir. Disiplinin hem teorik hem de uygulama alanına sahip olması onu çok farklı dinamikler ile dönüşen bir yapıya dahil etmektedir. Mimarlık eğitimi akademik sistemlerin oluşmasından önce ele alınan usta-çırak yöntemli eğitim modelinden günümüzde üniversiteler çerçevesinde ele alınan tanımlamalara ulaşmıştır. Farklı dönemlerde ele alınan pedagojik yaklaşımlar değişkenlik göstermiş ve zamanla yaşanan değişim dönemlerine paralel şekilde kendisini güncellemiştir. Gerek disiplinin kendi içerisinde ihtiyaç duyduğu yenilenmeler gerekse de mimarlık disiplini dışarısında etkileşim içerisinde olduğu diğer alanlarda yaşananlar sonrasında talep edilen adapte olma ya da güncellenme ihtiyaçları hem mimarlık pratiği hem de teoriyi kapsamasından ötürü mimarlık eğitimi için kaçınılmaz hale gelmiştir. Bugün mimarlık okulları sahip oldukları yapılanmalar, müfredatlar, uygulama biçimleri ya da dahil oldukları ve kurdukları ağlar ile çeşitlilik göstermektedir. Ortak olarak beslendikleri geleneksel akademik temellerden, içerisinde bulundukları şartlara adapte olarak farklılaşmaktadır. Eğitim veren kurumların bulundukları iç ve dış dinamikler sonucunda belirli taleplerin karşılanması adına çalışmalar yapmaları da kaçınılmaz olmaktadır. Tarihsel sürece bakıldığında geleneksel eğitim modellerinde, içerisinde bulunduğu dönemin şartlarına uygun düzenlemeler ele alınmış; gerek akademi içerisinden gerekse de akademik sınırların dışarısından yalnızca mimar ya da tasarımcı kimliğine sahip olan katılımlarla kalmayıp çok çeşitli kişilerin de dahil olduğu girişimler uygulanmıştır. Formel eğitim, bugün kurumlar bazında enformelleşme çalışmalarına dahil olan uygulamalar yürütmektedir. Eğitime enformel yaklaşımların eklenmesi ile birlikte ele alınan yaklaşımlar ölçekleri, esneklikleri gibi özellikleri ile öğrencilerin, kurumların ve genel olarak toplumun ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde uyum sağlamaya izin verebilmektedir. Bu enformel deney alanlarının artması, öğrencilerin sadece okullar içerisinde değil farklı ortamlarda da üretme biçimlerini çoğaltmalarını ve çeşitlendirmelerini teşvik etmektedir. Tez içerisinde formel eğitim kurumlarından bağımsız ya da yarı bağımlı olarak ele alınan enstitü örnekleri kapsamında mimarlık eğitimin formel-enformel birlikteliği içerisinde konumlandığı alanlar incelenmektedir. Formel eğitim dışında yer alan bu ortamlar sundukları farklı tasarım yaklaşımları, yapma biçimleri, ilişki ağları, fiziksel mekanları gibi çok çeşitli dinamikleri ile içerisinde yer alan aktörlere farklı vizyonlar sunabilme potansiyelleri barındırması bakımından formel eğitim için örnek alınabilecek yapılar kurmaktadır. Bu enformel yaklaşımlar ile mimarlık eğitimi formel sistemler adına umut vadeden örneklere sahip olmaktadır.