Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
Mekân ve belleğin sürekliliğinde kiliselerin rolü, Yeşilköy Köyiçi örneği
Özet
İstanbul ili Bakırköy ilçesi sınırlarında yer alan Yeşilköy semti her dönemde farklı etnik grupları barındıran bir yerleşim alanı olma özelliği göstermiştir. Bir Rum balıkçı köyü olarak kurulan semt, tarihi süreç içerinde Rumlara, Ermenilere, Levantenlere, Müslüman ve Süryanilere ev sahipliği yapmıştır ve yapmaya da devam etmektedir. 1950'lerden önce özellikle Köyiçi Mahallesi'nde yüzde 80'lere varan yoğunlukta Rum Nüfusu barındıran semt, tarihsel süreç içerisinde yaşanan siyasi gelişmelerden etkilenmiş ve bu nüfus yoğunluğunu daha çok göç yoluyla kaybetmiştir. Rum nüfusun yoğun olduğu dönemde bu kültürün bir uzantısı olarak oldukça canlı ve eğlenceli bir yaşam tarzının ve sokaklara taşan yoğun komşuluk ilişkilerinin var olduğu bugüne kadar ulaşan yazılı-sözlü bilgi ve anılardan öğrenilmektedir. Rum kültürünün ürettiği bu sosyal yapıdan geriye, şu anda varlığını yeni çağa ayak uydurarak sürdürmeye çalışan; bir zamanlar meyhane günümüzde ise restoran olarak adlandırılan mekânlar kalmıştır. Kültürel açıdan bakıldığında ise semtte kurulan ve Rumlara ait olan ilk kilise (Ayios Stafanos) ve ilkokulun ayakta kaldığı görülmektedir. Rumların ardından nüfus yoğunluğunu artıran ve sosyal etkileşimlere sebep olan gruplar Ermeniler, Levantenler ve Süryanilerdir. Ermeniler ilk geldikleri dönemlerde daha çok ahşap ve el işçiliği ile uğraştıkları için semte, sanata yönelik bir yaşam tarzını armağan etmişlerdir. Bu grubun da cemaatini bir araya getirecek kilisesi (Surp Stepannos Apostolik Ermeni Kilisesi) ve bu kilise arazisi içerisinde İlkokulu günümüze dek gelmekte ve işlevini sürdürmeye devam etmektedir. Bu toplum, eski dokuyla yeni sosyal yapı arasındaki en önemli köprüyü oluşturmaktadır. Süryaniler 1950'den sonra Yeşilköy'e gelmeye başlasalar da asıl yoğun göç alımı 1980 sonrasında olmuştur. Genellikle kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren Süryaniler, yaklaşık 50 yıldır Latin Katoliklere ait San Stefano Kilisesini ibadet ve toplantı yeri olarak kullanmaktadır. Kendilerine ait bir kilise talebinde bulunan cemaatin bu isteği mevcut hükümet nezdinde kabul edilmiş ve 2019 yılının Ağustos ayında Latin Katoliklere ait mezarlık alanında uygun görülen araziye, kilise inşa edilmeye başlanmıştır. Semtteki Müslüman halkın bir kısmı İstanbul içinden gelip buraya yerleşmiş bir kısmı ise İstanbul'a yakın Anadolu şehirlerinden göç etmiştir. Müslüman halkın farklı sektörlerde faaliyet gösterdiği gözlenmiştir. Semt sahip olduğu bu kozmopolit yapıyı bugün de muhafaza etmektedir. Önceleri daha çok sayfiye yerleşmesi olarak kullanıldığı için ekonomik düzeyin her dönemde yüksek olduğu ve ekonomik refahın konutlara ve kentsel mekânlara da yansıdığı semtte, azınlık gruplara ait kiliselerin varlığı mekânın ve belleğin sürekliliğini sağlamaktadır. Azınlıklar bu semtte yaşamadıkları halde, özel günlerde kiliseler ve çevresinde bir araya gelmekte, mekanla olan ilişkileri hem gelenekler hem de sosyal ilişkiler açısından devam etmektedir. Çalışmaya içerik kazandırılırken bellek ve mekân kavramları tanımlanmış daha sonra da bu kavramların birbirleri arasındaki ilişki araştırılmıştır. Semtin ve Türkiye'nin tarihi sürecinin ortaya konulmasının ardından; çalışmaya konu olan alandaki kiliselerin varlığının mekânda süreklilik yarattığı hipotezi, gerek gözlemler gerekse de alanda yapılan derinlemesine görüşmelerle desteklenmiştir. Sonuç bölümünde de burada yapılması uygun görülen uygulamalar, öneriler olarak sıralanmıştır.
Koleksiyonlar
- Fen Bilimleri Enstitüsü [1728]