Özet
Bu çalıĢmada kırsal geliĢim ve kırsal kalkınma politikaları beĢ temel evre gözetilerek
incelenecek olup bu evreler 1929’dan 1950’ye değin devam eden tek partili dönem,
iç ve dıĢ Ģartlar neticesinde kırsal kesimde belirgin bir refah artıĢının yaĢandığı 1950
ile 1960 yılları arası ise ikinci dönem, kırsal kesime yönelik politikaların istikrarlı
olamadığı 1960 ile 1980 arası ve kırsal kesime yönelik kamu desteklerinin
sınırlandığı 1980 sonrası yılları kapsamaktadır. 2000 yılından itibaren Türkiye’nin
tarım politikalarındaki değiĢimde, daha çok IMF ve DB’nin yönlendirmeleri etkili
olmuĢtur. Bunların yanı sıra AB üyeliği sürecinde yayımlanan Katılım Ortaklığı
Belgesi ve Ulusal Program ile son Ġlerleme Raporu da tarım sektörü ile ilgili önemli
belirlemeler içermiĢtir.
Kırsal kesimin ekonomik ve sosyal açıdan geliĢtirilmesine yönelik olarak oluĢturulan
modeller farklı yönleriyle incelenirken Türkiye’nin eğitim tarihinde en özgün
çabalardan birisi olan Köy Enstitüleri, kırsal kalkınmaya katkıları bakımından
tartıĢılacaktır. Köy Enstitüleri tecrübesi salt eğitim konusunu baz almaktan ziyade
konumlandığı köyü “canlı” bir yapı olarak ele alıp oraya özgü politikalar geliĢtirip
uzun vadeli olarak uygulama boyutuna taĢıması bakımından kırsal kalkınma
modelleri arasından seçilmiĢ ve incelemeye değer bulunmuĢtur.
Köy Enstitüleri kırsal kalkınmaya; köylünün eğitimine katkıda bulunması, eğitimde
fırsat eĢitliğini sağlaması, varlığının bulunduğu bölge için bir araĢtırma merkezi
olarak görülmesi ve bu yönde değerlendirilmesi, bulunduğu çevreye pazar olanağı
getirmiĢ olması, bulunduğu yörede mevcut kaynakları değerlendirmeyi öğretmesi, ve
köylüyü de farklı alanlarda bilinçlendirme misyonunu üstlenmiĢ olması, cinsiyet
eĢitsizliğini azaltması, kırsala etkilerinin bulunduğu dönemle sınırlı kalmaması,
haklarının farkında olan ve bu hakların savunuculuğunu yapabilecek insanları
yetiĢtirmesi, fikir ve sanat alanlarında dikkat çeken köylü aydın kuĢağını ortaya
çıkarması bakımlarından katkı sağlamıĢtır.
Köy Enstitüleri tecrübesi bireyi ve dolayısıyla toplumu kendi potansiyelini
kullanarak dönüĢtüren çağdaĢ bir model olarak değerlendirilebilir. Bugün yeni eğitim
kurumları oluĢturulmaya çalıĢılırken Köy Enstitülerinin salt bir eğitim projesi
olmadığı kırsal kalkınmayı birçok dinamik bakımından desteklediği
düĢünüldüğünde, Enstitü tecrübesinin günümüze nasıl uyarlanabileceği üzerinde
durulması önemlidir.