Abstract
Kamusal mekanın idealize edilmiş, kentte bireylerin karşılaşma, paylaşma ve dönüşme zemini olduğu tanımlamalarına karşılık, kamusal mekanda var olan çeşitli aktörlerin egemenlik ilişkilerinin gündelik hayatla karşılaşmasıyla kendiliğinden oluşan kamusal mekan örtüntülerini çözümlemeye odaklanan tez kapsamında bu ilişkileri çözümleyebilmek için semt pazarları seçilmiştir. Farklı aktörlerin kamusal mekanda farklı zamansallıklarda, farklı egemenlik ilişkileri kurarak var olması sonucu gündelik hayatın içinde sürekli olarak yeniden üretilen kamusal mekan biçimlenmeleri, katmanlar halinde incelenmiştir. Kentlinin kamusal mekanı örgütleyen hakim aktörlerin kurduğu stratejilere karşı olarak gündeliğin içinden örgütlediği müdahaleci eylemleri araştırmak için önerilen semt pazarlarının; hem kendisi bir müdahaleci eylem olarak incelenmiş, hem de kendi içerisinde yarattığı yeni ilişkiler bağlamında kentliyi müdahaleci aktörlere dönüştüren bir mekanizma olarak görülmüştür. Kentlinin kendine geçici özgürlük alanları yaratmak için gerçekleştirdiği bu müdahaleci eylem biçimleri gündelik mekansal pratikler olarak fiziksel yansımaları ve kurulan altenatif durumun dönüştürdüğü yeni toplumsal ilişkiler bağlamında katmanlı olarak incelenmiştir. Çalışma kapsamında İstanbul'da kurulan semt pazarları içerisinden Fatih Çarşamba Pazarı, Bolluca Semt Pazarı, Yeşilköy Sosyete Pazarı ve Dolapdere Bit Pazarı seçilmiştir. Seçilen bu pazarların her biri de var olan aktörler, kamusal mekanın tanımlanan kullanım biçimleri ve sınırları, bunlara bağlı olarak aktörlerin egemenlik ilişkileri değişmektedir. Karmaşık ve birbirine bağlı tüm bu ilişkiler bütününe karşı olarak kentlinin örgütlediği müdahaleci eylemler de çeşitlidir. Çalışma kapsamında ilişkiler ve onlara karşı gelişen reaksiyonel eylemler gündelik direnişin bir parçası olarak görülerek zaman, mekan ve aktörler üzerinden çeşitlenen geçici kamusal mekan örgütlenmeleri çözümlenmeye çalışılmıştır. Araştırma, gündeliğin içinden geçici olarak zamana ve mekana bağlı üretilen bilgiyi yakalayamaya odaklanan bir yöntem kurgusu ile, kısa görüşmeler, fotoğraflar ve çizim üzerinden ilerletilmiş, çizim gündeliğin ürettiği bilgiyi anlama, kaydetme ve filtreleme aracı olarak kullanılmıştır.