Özet
Küreselleşme sürecinde kentler, ulusal sınırların ötesine geçerek sosyoekonomik sistem içerisinde güçlü aktörler olarak yer almış ve artık değerin yatırıma dönüştüğü merkezler haline gelmiştir. Yırtıcı küreselleşme ve deregülasyon şemsiyesi altında aşırı rekabetin dayatmasıyla oluşan eşitsiz mekansal gelişim sonucunda kısıtlı olan kentsel kaynakların tükenmesi ile, daha önce erişilemeyen kaynakların erişilebilir hale getirilmesi gerekmiştir. Kentsel mekan, toplumsal ihtiyaçlar, sosyal değişim ve ekonomik büyüme gereksinimi ile başa çıkmayı hedefleyen siyasetin yönetim ve yönlendirmesiyle sürekli olarak yeniden inşa edilmektedir. Türkiye'de kentsel mekanın yeniden üretilmesi sürecinde yerel idarelerin yetki alanlarına merkezden yapılan müdahaleler etkili olmuş ve devlet yapılanması bağlamında yeniden ölçekleme tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. 2002 yılından sonra yapılan reform hareketleri, merkez/yerel ilişkilerinin düzenlenmesi ve kurumsal yeniden yapılanmalar sonucunda, geniş yetkilerle donatılan özel kanunla kurulmuş aracı kurumlar tarafından kamu mülkiyetlerinin kentsel mekanın üretimi sürecinde etkin kullanıldıkları görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'de çoğunlukla sermayenin müdahalesine kapalı alanlar olarak görülen ve kendi içerisinde sağladığı imkanlarla kentsel mekanla bütünleşmeden var olan askeri alanlarda, küresel çapta değişen dengeler uyarınca yaşanan dönüşümü ele almaktır. İstanbul özelinde incelenen askeri alanların kentin gerek merkezinde gerekse çeperlerinde yoğun bir şekilde mevcut bulunduğu, çoğunlukla etrafı yapılaşmış olan bu alanların dönüşmeleri ile birlikte kentsel dengeleri bütünüyle yeniden tanımlayabilecek nitelikte oldukları görülmüştür. Askeri alanların yasal statüleri, askeri alan dönüşümünü sağlayacak yasal ve yapısal düzenlemelerle birlikte 1980 ve 1995 tarihli İstanbul Nazım Planları ile 2009 tarihli İstanbul Çevre Düzeni Planında askeri alanlara yönelik geliştirilen plan kararlarının okuması yapılmış, geçmişten günümüze askeri alanlarda ve kamu mülkiyetlerinde yürütülen politikalar ele alınmıştır. 2010 yılından itibaren dönüşen 21 örnek alan üzerinden yapılan inceleme sonucunda, dönüşümlerin çoğunlukla merkezden yürütülen, üst ölçek plan kararlarına aykırı içerikte ve katılımcı olmayan süreçlerle geliştirilen projeler olduğu tespit edilmiştir. Örnek alanlar içerisinden planlama ve yapılaşma sürecinin tamamlandığı "Köy" projesinin ayrıntılı okuması yapılarak Türkiye'de yaşanan kentsel mekanın üretimi süreciyle ilişkisi kurulmuştur.