Özet
Yerleşmeleri oluşturan farklı dinamik ve bileşenlerin geçmişten günümüze gösterdiği süreklilik ve süreksizliklerden oluşan yerleşme tarihi çalışmaları, yerleşmelerin bugününün anlaşılması ve geleceğinin yönlendirilmesinde önemlidir. Yerleşme tarihi analizine ilişkin mevcut yöntemlerin (ölçek, zaman, disiplinlerarası bakış açısından) yetersiz kaldığı, yeni ve kapsamlı yöntemlere ihtiyaç olduğu düşünülmektedir. Araştırma amacını yerleşme tarihi analizi olarak belirlemiş olmasa da kentsel morfoloji ve tarihsel coğrafya araştırmaları, analiz araçları ve kavramsal çerçeveleri açısından önemli yaklaşımlar sunmaktadır. Tarihsel coğrafya bakış açısını kentsel morfoloji araştırmalarına dahil eden Conzen ve onu takip eden araştırmacıların analiz yönteminde yer alan kavram ve bileşenlerin yeniden düşünülmesi ve yerleşme tarihi analizi odağında ele alınmasının, bu açıdan önemli açılımlar sağlayacağı düşünülmektedir. Burada yerleşme tarihi analizine yeterince dahil olmadığı düşünülen görsel verilerin de yazılı verilerle eşzamanlı olarak araştırma sürecine dahil edilmesi, yerleşme tarihi çalışmaları açısından önemli bir eksiğin kapatılmasına olanak sağlamaktadır. Bu yeniden okuma ile oluşacak çerçevede; Antakya'ya dair eski harita, plan ve çizimler ile yazılı kaynakların sistematik biçimde incelenmesi ile yerleşme tarihi analizi için yeniden bir ele alış öneren "yerleşme tarihi analizi bileşenleri" kapsamında yapılacak veri tasnifi, Antakya'nın yerleşme tarihinin bu yöntemle farklı katmanlarını ele alacak biçimde incelenmesi bu çalışmanın hedeflerini oluşturur. Böylece toplumsal, ekonomik, kültürel bileşenler ve değişimlerin mekândaki izlerinin, sürekliliğinin ve etkileşiminin anlaşılabilir bir çerçevesinin çizilebileceği düşünülmektedir. Çalışmanın diğer hedefi de, farklı nitelikteki yerleşmelere -koşulları ve kısıtlılıkları ifade etmek kaydıyla- uyarlanabilir bir yerleşme tarihi analizi çerçevesine erişilmesidir. Yerleşme tarihi çalışmalarında rastlanan ve yerleşmeyi anlamaya olanak vermeyen, yerleşmenin geleceğine dair öngörü geliştirmeye imkân sağlamayan durağan yapıdaki anlayışa dair bir eleştiri ve bu sorunu aşmak için alternatif bir çerçeve önerisine ulaşmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda yapılan çalışmada yerleşme tarihi analizine ilişkin olarka hazırlanan çerçeve ile Antakya kenti hem kuruluşundan günümüze hem de 19. yüzyıldan günümüze kadar olan dönem için ölçeklerarası, dönemler arası ve disiplinlerarası bir bakış açısıyla analiz edilmiştir.