Özet
Zihinsel olanla kültürel olanı, toplumsalla tarihsel olanı birbirine bağlayan Lefebvre'in kuramı ile mekân, geometrik biçimselliğin sınırlarından çıkarak yeni bir perspektif kazanmamızı sağlamıştır. Tarihin çeşitli anlarında politik ve stratejik bir alan olarak mekân üretimin konusunu oluştururken, ulus inşa süreci bu anlamda özellikle kent mekânının üretiminde etkili bir döneme işaret etmektedir. Heterojen bir yapıya sahip, stratejik bir alan olan mekân, uluslaşma sürecinin homojenleştirici politikaları ile zorlayıcı bir üretim alanına dönüşmüştür. Ülkemizde Erken Cumhuriyet döneminin mekân üretimindeki rolünün arka plandaki belirleyicisi de ulus inşa süreci ve bu sürecin politik unsurları olarak öne çıkmıştır. Bu dönemin mekân üretimi yaklaşımı modern kent mekânını üretme hedefiyle hareket etmiştir. Biçimsel hatlarla oynayan ve geometrik unsurların ön plana çıktığı düzenlemeler sadece görsel bir bütünlük oluşturma amacı taşımamıştır. Bu sayede mekândaki kontrol mekanizmasına da işlerlik kazandırılmaya çalışılmış, homojen bir ulus yaratma düşü farklı ölçeklerde, kimi zaman çok simgesel unsurlarla mekân üretimine yön vermiştir. Cumhuriyet öncesinde Osmanlı döneminin eyalet başkenti Diyarbakır kenti, bir idari ve askeri merkez olmanın yanı sıra, tarih boyunca bir ticaret kenti olarak da öne çıkmış; çok kültürlü ve kimlikli bir toplumsal yapıya sahip olarak kent yapısının biçimselliği, bu heterojen yapıyla gelişmiştir. Bu anlamda ulus inşa sürecinin homojenleştirici yaklaşımıyla Diyarbakır kentinin mekân üretimini ele alış biçimi kayda değer şekilde dikkat çekicidir. Bu çalışma, sınırların ve ideolojilerin yeniden şekillendiği, mekânı üreten ilişkilerin ve aktörlerin değişime uğradığı ulus inşa sürecinde Erken Cumhuriyet döneminin Diyarbakır kentindeki mekân üretimini, mekân üretim teorisinin çerçevesinde ele alarak incelemektedir. Anahtar sözcükler: mekân üretimi, ulus inşa, Erken Cumhuriyet, Diyarbakır