Özet
21. yüzyılda bilim ve teknolojinin ivme kazanmasıyla bilgi akışının ve iletişimin hızlanması, tıp sektörünün gelişimiyle daha uzun ömürlü ve sağlıklı bireylerin yetişmesi, demografik verilere de yansıyan küresel nüfus artışıyla şehirlerin büyümesi, kadının iş hayatında baskınlaşan konumu, çevresel faktörler doğrultusunda farkındalığın öne çıkmasıyla oluşan ekolojik eğilimler ve sürdürülebilirliğin bir zorunluluk haline gelmesi sosyal yaşamı, aile yapısını, tüketim alışkanlıklarını, iş ve eğitim dünyasını etkilemekte; bireylerin yaşam biçimlerinde değişimlere ön ayak olmaktadır. Söz konusu değişimler ileriye dönük bakış açılarına tesir ederek gelecek vizyonu kurgularının oluşumunda rol oynamaktadır. Bireylerin ve yaşam biçimlerinin değişimi konut yaşamını da etkilemektedir. Günümüzde kurgulanan gelecek vizyonu kapsamında hareketlilik, etkileşim, uyumlanabilirlik, kişiselleştirilebilirlik, yerellik, küresellik, üretkenlik ve çeşitlilik kavramları öne çıkmaktadır. İleriye dönük tasarımların tutarlı bir şekilde değerlendirilebilmesi için yakın gelecekte varlık gösterecek ev sakini profilleri ve konut yaşamına yönelik değişimler aktarılmıştır. Yeni yaşam biçimlerinin geleceğe yönelik olarak kullanıcının konut ile ilişkisinden doğan ihtiyaçları da dönüştürdüğü görülmüştür. Bu doğrultuda konut mekanında çok yönlü esenlik, güvenlik için tasarruf, özgün topluluklar oluşturmak, bağımsızlık ve bağlanabilirlik, dijital duyumsama ve etkileşim, hareket mülkiyeti ve gönüllü mülksüzleşme, katkıda bulunarak kendini ifade etme başlıkları altında yeni ihtiyaçlar ve beklentiler saptanmıştır. Geleceğe yönelik tasarlanmış çağdaş konut projeleri irdelenerek, gelecek vizyonunda öne çıkan kavramlar ile kullanıcı ihtiyaçlarından oluşan kriterler doğrultusunda, esnek, sürdürülebilir, duyumsayan ve tepki veren mimarlık bağlamında ve yapısal özellikleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Günümüzde konut yaşamına yönelik görülen değişimlerin yakın gelecekte yaygınlaşıp somutlaşmasıyla konut tasarımının hem kavramsal hem de yapısal olarak tekrar ele alınmasının bir zorunluluk haline geleceği tespit edilmiştir.