Abstract
Planlama literatüründe daha çok 1980 sonrası kent politikalarına yoğunlaşılması sebebiyle, bu dönem öncesinde yaşanan kentsel gelişmeler hep ikinci plana itilmiştir. Oysaki Cumhuriyet'in ilanı ile başlayan süreç içerisinde yaşanan siyasal olaylar, bugünlerin kent politikalarına ve kentsel gelişmelerine öncülük etmektedir.1950'lerde başlayan kır-kent ayrımı ile hız kazanan kentleşmeyi ve dolayısıyla günümüzdeki durumu tetikleyen, aslında 1950 öncesi siyasal hayatta benimsenen ekonomi-politik kararlardır. Tek partili siyasal hayattan çok partili hayata geçiş ve 27 senelik iktidar partisinin atılan bu demokrasi adımı ile birlikte ?düşürülerek?, farklı bir iktisadi düzeni savunan bir iktidarla yer değişimi; kentlerde yaşanan alışılagelmiş gelişmeyi de birden etkilemiş ve değiştirmiştir. Bu sebeple kent yazınında 1950'yi bir kırılma noktası olarak ele almak önemlidir.Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti iktidarlarının ideolojik farklılıklarının, kenti ne ölçüde ve nasıl kullandığını temel soru olarak alan bu çalışma; Cumhuriyet'in ilanından, 1960 askeri darbesine kadar geçen sürede siyaset kurumunun kentsel mekandaki tezahürlerini, 1940-1960 arasındaki ideolojik seçimlerin izini sürerek, İstanbul'u merkeze koyan bir süreçle ele almaktadır.