Özet
Fotoğrafın icadının toplum üzerindeki etkisi yadsınamaz. Sanatsal, belgesel, ve endüstriyel (reklam) alanlarda farklı bağlamlar ve işlevlerde bulunan fotoğraf yüzyıllardır kullanılagelmiştir. Tüm bu alanlardaki sınırlar aslında kapital tüketim ağıyla belirlenmiş birbirinden oldukça farklı olgulardır. Ancak konunun temelinde fotoğraf üretimi, yaratıcı bir zihnin diğerlerinden farklı bir bakış açısıyla "imaj" oluşturulması amacıyla ortaya konulduğu güçlü ifade aracıdır. Bu çalışmanın konusu olan reklam fotoğrafı "bir iletişim formu" olarak fotoğrafın üretici ve tüketici denklemindeki yerini irdelemektedir.
Reklam fotoğrafı, ürün ya da hizmetin hedef kitle tarafından algılanmasında başat bir rol üstlenmekte olup kapitalist ekonominin içerisinde sağlam bir biçimde konumlanmıştır. Bu nedenle fotoğrafçının tek başına yaratıcılığının dışa durumundan ziyade ortada büyük bir ekip çalışması vardır ve finalize edilmiş olan iş ortaya konulurken içeriğinde ekonomik kaygılardan oluşan farklı dinamikler barındırmaktadır.
Bu araştırma, yöntem olarak reklam fotoğrafının marka ve imaj üzerindeki etkisine dair kurumsal analizleri ve örnekleri kapsamakla birlikte, ülkemizde bu alanda çalışan sektörün önde gelen reklam fotoğrafçılarıyla gerçekleştirilen bire bir röportajları da içermektedir. Bu çeşit bir yöntemin uygulanmasının nedeni teorik bilgilerin somut uygulamalarla pekiştirmesini sağlamaktır.
Yaratıcı sürecin evrelerine fotoğrafçının katkısı bağlamında; sanat, eğitim, teknik beceri ve bunların haricinde tüketim toplumunun, kapitalist ekonominin etkileri-olarak denklemle bütünleşmiş halde bulunan ve yıllar içinde kazanılmış eşsiz deneyimlerin fotoğrafçıların ilk ağızdan derlenmesi oldukça önemlidir.
Sonuç olarak görsel sanatlar ve fotoğraf eğitimi alan, reklam fotoğrafçılığı alanında da uzmanlaşmak isteyen öğrenciler için bu tez önemli bir kılavuz ve 21. yüzyıl pratiklerinde reklam fotoğrafının oluşum sürecine dair kapsamlı bir bakış olarak değerlendirilebilir.