Özet
19. yüzyılda başlayan Endüstri Devrimi, Avrupa'dan tüm dünyaya yayılarak sosyo-ekonomik dönüşümlere sebep olmuştur. Bu dönüşümler, günlük hayata olduğu kadar dönemin sanat ve mimarlık anlayışına da yansımıştır. Kullanımı yaygınlaşan ve uzak bölgelere ulaştırılması kolaylaşan cam, çelik, demir gibi materyaller, mimaride yeni denemelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 20. yüzyılın başına gelindiğinde, yeni çağın yeni bir mimarisi olması gerektiği görüşü yaygınlık kazanmıştır. Yüzyılın ilk çeyreğinde Avrupa'da şekillenen modern mimarlık anlayışı, dönemin yapılarında yalın, akılcı ve fonksiyonel çözümlemeler olarak somutlaşmıştır. Bu modern anlayışın mimarları II. Dünya Savaşı öncesi Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiş; yeni mimarlık buradan tüm dünyaya Uluslararası Üslup adıyla yayılmıştır. Bu çalışmada, Uluslararası Üslup mimarlığının Türkiye Cumhuriyeti'ndeki etkileri ve başlıca örneklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Birinci bölümde, Osmanlı Devleti döneminde başlayıp, Cumhuriyet'in ilanıyla başka bir boyuta geçen Batılılaşma/modernleşme süreci ele alınmıştır. Mimari eserler, Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti'nde dış politika ve dönemin egemen siyasi düşünceleri gibi unsurların uzantıları olmuşlardır. Bu nedenle ikinci bölümde, ilk bölümde değinilen sürecin mimarideki etkileri dönemin örnekleri üzerinden değerlendirilmiştir. Bu sayede ülkedeki Uluslararası Üslup yapılarının incelendiği bölümün tarihsel arkaplanı ele alınmıştır. "Türkiye Cumhuriyeti Mimarlığında Uluslararası Üslup" başlıklı dördüncü ve son bölüm, 1940-1970 yılları arası Türkiye'de mimarlık anlayışının bu yıllarda ne yönde şekillendiği incelenmiş; Uluslararası Üslup örneği yapıların değerlendirmeleri yapılmıştır.