Özet
İran'da 16. yüzyıla kadar İran resim sanatına Batı'dan yansıyan yoğun bir etkinin izlerine rastlanmamaktadır. Bu tarihe kadar daha çok aynı coğrafyada kurulmuş önceki dönemlerden devralınan ve sentezlenen etkiler söz konusudur. 16. yüzyıl sonunda iktidar savaşı içinde yaşanan çalkantılarla birlikte resim sanatında da bazı değişimler gerçekleşmiştir. Bu değişimlerin en önemlisi ressamların gerçekçi yaklaşımla günlük olayları işlemeleri ve tek yaprak resimlerin çoğalmasıdır. İsfahan Okulu'nun ortaya koyduğu eserler bu gelişmeye işaret ederler. 17. yüzyılda İran'ın plastik sanatlarında, her açıdan bir devrim gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki kalkınma, Şah I. Abbas'ın (1588-1629) girişimleriyle başlatılmıştır. Şah I. Abbas'ın özellikle Hıristiyan Avrupalılara karşı dostluğu ve hoşgörülü tutumunun etkisiyle çok sayıda yabancı İran topraklarına gelmiştir. Yabancı şirketler, dinî heyetler ve seyyahların yanlarında getirilen ressamlar, Avrupa'da yaşanan Rönesans ve sonrasındaki Barok sanatın son buluşlarını İran'a taşımışlardır. Avrupalı ressamların gelişi, İran ressamlarının natüralist resimlere odaklanmalarını artırmıştır. 17. yüzyılın ikinci yarısında gelen Avrupalıların sayısı tarihi bir rekor kaydetmiş, bu yüzyılın hemen hemen tüm ünlü Avrupalı gezginleri İran'a yolculuk yapmıştır. Bu dönemde İran-Hindistan arasındaki sıcak ilişkiler sayesinde, Babürlü sanatçılarının ortaya koydukları Avrupa resmi etkili eserler, İran ressamlarını da etkilemiştir. 1650 yılından itibaren el yazmalar içerisindeki minyatür geleneğindeki resimler giderek popülerliğini kaybeden bir yola adım atmış ve Avrupa resim üslûbu hızlı bir şekilde Safevî toplumunda etkili olmaya başlamıştır. 17. yüzyılın üçüncü çeyreğinde batı tarzında yerli bir resim üslubunun temelleri atılmıştır. 18. yüzyılda Afşar ve Zend dönemlerinde Avrupa ile ilişkilerin azalması sebebiyle, İran resim sanatında köklü bir değişiklik olmamış ve Batı tarzındaki resim sanatı yeni bir özellik kazanamamıştır. Anahtar kelimeler: Safevi, Afşar, Zend, İran Resmi, Batı etkisi.