Abstract
Edebiyat eleştirmeni Franco Moretti, 2013 yılında yayımlanan Tarihle Edebiyat Arasında Burjuva adlı çalışmasında edebi tür olarak romanın burjuvaziyle ilişkisini incelemiştir. Avrupa'da ortaya çıkarak dünya tarihinin şekillenmesinde önemli rol oynayan orta sınıflar edebiyatta kendilerini en çok roman türünde ifade etmiştir. Büyük şehirlerde yaşayan imtiyazlı bir sınıf olan burjuva, mülkiyeti kültürle birleştirerek yeni bir ideal insan yaratır. Moretti bu yeni insanın edebiyata etkisini incelerken anahtar sözcüklere başvurur. Moretti'nin ifadesine göre burjuvazinin ideallerinin anlatıda kendini gösterdiği anahtar sözcükler: Fayda, verimlilik, konfor, ciddi, tesir, ağırbaşlı ve robadır (mülk). Osmanlı toplumu 18. yüzyıldan itibaren modernleşme sürecine girmiştir. Batı model alınarak açılan eğitim kurumlarında yabancı öğretmenler ders vermiş, öğrenciler Avrupa burjuvazisinin değerlerini bu okullarda öğrenmiştir. Osmanlı burjuvazisi iki ayrı zümreden meydana gelmektedir. Bunların ilki modern eğitim kurumlarında yetişen ve devlet kurumlarında görev alan bürokratik burjuvazi diğeri ise ticaretle uğraşan ve çoğunluğu gayrimüslimlerden oluşan ticaret burjuvazisidir. Halid Ziya'nın hayat hikâyesi incelendiğinde onun burjuvazinin iki zümresinin de içinde bulunduğu görülür. Yazar halıcılıkla uğraşan ailesi dolayısıyla Osmanlı ticaret burjuvazisi içinde doğmuş, daha sonra devlet görevlerinde yer alarak bürokratik burjuvaziye dahil olmuştur. Küçük yaşlarından itibaren yabancı dil dersleri alan ve Ermeni Katolik Rahiplerinin açtığı özel bir okulda okuyan yazar burjuvazinin değer dünyasını benimsemiştir. Bu tezde Halid Ziya'nın; Sefile, Nemide, Bir Ölünün Defteri, Ferdi ve Şürekâsı, Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu, Kırık Hayatlar ve Nesl-i Ahîr romanları Moretti'nin burjuva edebiyatını çözümlediği anahtar kelimeler ve ölçütlerle incelenmiştir.