Abstract
Yazmacılık, Anadolu’nun en eski el sanatlarından birisidir. Yazmacılığın günümüze kalan en eski örnekleri, kalem tabir edilen fırçalar yardımı ile yapılan kalem işi yazmalardır. Bu nedenle, bu sanat için, “yazmak” fiilinden gelen “yazmacılık” tabiri kullanılmaktadır. Kalem işi yazmacılığın çok zahmetli olması nedeniyle, daha sonraki dönemlerde, zamandan ve emekten tasarruf sağlamak isteyen ustalar, yapmak istedikleri desenler için ahşap kalıplar hazırlatmışlardır. Önceleri, hem kalıp, hem kalem tekniği birlikte kullanılmış, daha sonraları kalem tamamen terk edilerek, kalıpla yazma yapılmış, bu arada, yazma yavaş yavaş basmaya dönerek eski özelliğini kaybetmiştir. Bu gün ahşap kalıp ile yapılmış, yeni bir yazma bulmak imkânsız gibidir. Yazma adı altında satılan ürünler, bilgisayarlı makinelerde üretilen, ucuz baskılardır. Günümüzde sanayileşme ile rekabet edemeyen yazma atölyeleri, birer birer kapanmış ve bugün İstanbul’da iki yazma atölyesi kalmıştır. Bu atölyelerdeki ustalar da yaşam mücadelesi vermekte ve bu geleneksel Türk sanatının yok olmasından büyük üzüntü duymaktadırlar.