Özet
Sanatçı ben'i üzerinden varlığı (kendi varlığı dahil) kavrar. Yapma etme eylemi ve bu eylemin sanatsal bir forma dökülmüş durumu (sanat eseri) üzerinden hem kendisine hem de kainata yaklaşır. Bu nedenle sanatçının eseri hem kendisine dair hem de kainata dair bir ifadedir. Böylece sanatçı eseriyle birlikte bir önermede bulunur. Varlığı okuyuşunu, kendi sanat eseriyle hem kendisine hem de başkalarına okutturur. Tam da bu nedenden dolayı sanat eseri insanın iç alemi ile dış alem, kainat arasında bir bağı ortaya koyar. Bu bütünsel bir anlam bağıdır. Bu anlam bağı, ancak sanatçı ve sanatçıyı çevreleyen kainat arası bir ilişki bütünlüğünün anlaşılmasıyla kendini gösterir. Nesne ve resim bağlamında sanatta gerçeklik, sanatçının kim'liğine bakar. Ona referansta bulunur. Sanat eseri bu nedenle birey ve varlık arasında bir anlam formuna dönüşür. Sonuç olarak, Sanattaki gerçeklik; bilfiil (aktüel olarak) ortaya konan, anlam tabakalarının varlığına dayanır. Bu anlam tabakaları çeşitli formlar içerisinde açığa çıkartılır.