Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
TARİHSEL SÜREÇTE YALOVA/ALTINOVA ÇOBANKALE
Özet
Bu çalışmada öncelikle Çobankale’nin inşa süreci, yol ve sahil ile olan ilişkisi, kalenin yapılmasına neden olan sebepler kaynaklar yardımıyla incelenmiştir. Kalenin tarihsel süreçte gördüğü onarımlar, bölgede çalışma yapan araştırmacıların, seyyahların ve tarihçilerin verdiği bilgiler çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çalışma ile Çobankale’nin önemi, konumu ve geçirdiği dönemler alt başlıklarla verilerek kalenin yakın çevresindeki diğer tarihi yerleşimler ile olan bağlantısı da gözden geçirilmiştir. Kale ile doğrudan ilişkili olan en önemli yerleşim olan Helenepolis’in tarihsel serüveni de bu kapsamda ayrıntılı olarak incelenmiştir. Eldeki haritalar yardımıyla da Pylai bağlantısı ve Çobankale’nin de içerisinde yer aldığı Yalakdere Vadisi’nin yol güzergâhı da, 20. yüzyıla ait haritalar ve yapılan araştırmalara dayanan ortaçağ yol haritası paralelinde incelenmiştir. Çalışma sırasında Çobankale’yi ayrıntılı olarak inceleyen C. Foss tarafından ileri sürülen görüşler de tartışılmıştır. C. Foss yapının inşa tarihi olarak 1087 tarihini vermektedir. Bu tarihte bölgedeki siyasi yapıya bakıldığında, Doğu Roma-Selçuklu arasında yapılan Drakon Anlaşması’na göre kalenin bulunduğu alanın Selçuklu toprağı olduğu görülmektedir. Doğu Roma’nın sahildeki Helenepolis civarındaki kale inşaatına Selçuklu güçlerince izin verilmemiştir. Çobankale de aynı tarihlerde inşa edilmiştir. Dolayısıyla kalenin körfez savunma hattı ve kale inşa tarihleri düşünüldüğünde Doğu Roma tarafından inşa edildiği ileri sürülen Çobankale’nin inşasının nasıl gerçekleştiği önemli bir sorun olarak karşımızdadır. C. Foss bu inşa sürecinin, Selçuklu yöneticilerinin İstanbul’a davet edilerek burada kendilerine hediyeler ve unvanlar verilerek, dikkatin başka yöne çektiği sırada gerçekleştiğini iddia etmekle birlikte, bölgenin kontrolünün Selçukluların elinde olduğu gerçeğini de hatırlatmaktadır. Sonuç olarak Çobankale, Selçuklu veya Doğu Roma Devleti’nden hangisi tarafından inşa edilirse edilsin, kalenin Haçlılar tarafından Selçuklu güçlerinin elinden alınması ve yine onların yönetimine bırakılması, Çobankale’nin İstanbul yakınındaki en erken Türk/Selçuklu yönetiminde kale olduğunu bize gösterir. Çalışmamızda 2017 yılında temizlik çalışması ile kazı süreci başlayan Çobankale ile ilgili görüşlerin, eldeki bilgilerin, mevcut araştırmalar ışığında değerlendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır. This study employing a variety of sources concentrates on the construction process of Çobankale, its relationship with the road and the coast, and the reasons behind its construction. Historical repairs are examined using the information provided by previous researchers, explorers and historians who visited or worked in this region. Çobankale’s location, its different historical periods and significance are investigated, together with reconsidering its relationship with other historic settlements in its vicinity. The most important settlement with which the castle has a direct relationship is Helenepolis, whose historic development is also examined within this context. Its connection with Pylai, as well as the road route in the Yalakdere Valley where Çobankale is situated are also investigated in relation to 20th century maps and a medieval road map. This research also discusses the views of C. Foss, who studied Çobankale in detail. He dates the construction of the building to 1087. In view of the regional political structure of the period, which led to the Dragos Agreement between the Byzantines and Seljuks, the area where the castle was built must have been Seljuk property. The Seljuks did not allow for the Byzantines to construct a castle in the vicinity of coastal Helenepolis. Çobankale was built roughly around that time, therefore, considering the defense line of the bay and the construction dates of castles, the question of how it was built remains an issue. C. Foss argues that the construction process was facilitated through invitations sent to Seljuk administrators to visit Constantinople/Istanbul, who were then lavished with gifts and titles, thereby enabling the castle to be built. He also however, reminds us that the region was controlled by the Seljuks. As a result, regardless of which state it was constructed for, whether it was the Seljuks or the Byzantines, that the castle was taken from and returned to the Seljuks by the Crusaders, shows Çobankale was the earliest castle in the vicinity of Istanbul that was under Turkish/Seljuk rule. This research reviews existing information concerning Çobankale, in relation to the excavation that began there in 2017 following preparatory cleaning works.
Kaynak
Cedrus: Akdeniz Uygarlıkları Araştırma DergisiCilt
6Bağlantı
https://doi.org/10.13113/CEDRUS/201825https://app.trdizin.gov.tr/makale/TWpreU1ERXhNUT09
https://hdl.handle.net/20.500.14124/348
Koleksiyonlar
- TRDizin [802]