Özet
Boş zaman, çalışma kavramı vasıtasıyla tanımlanabilen bir zaman dilimidir. Tüm kavramlar için söylenebileceği gibi çalışma kavramının içerdiği anlamlar da değişik tarihsel dönemlerde farklıdır. Endüstri devrimi öncesi katı standartlara bağlı olarak yaşanmayan çalışma etkinliği, sanayileşmeyle birlikte sistemli ve disiplinli bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Çalışmanın organize edilmiş yapısı boş zamanın da kendisine bağlı olarak tanımlanmasına neden olmuştur. Boş zaman da sanayileşme öncesi tarihsel dönemlerde ifade ettiği anlamın ötesine geçerek, çalışma dışında kalan ve dinlenmeye, eğlenmeye yönelik bir alam tanımlamaya başlamıştır. Sanayileşmeyle başlayan süreç içerisinde boş zamanın ideolojik ve manipülatif karakterinin keşfedilmesiyle bu alan, egemen güçlerin siyasi, ekonomik, toplumsal hedeflerine ulaşabilmesi için kullanılabilecek bir zaman dilimi olarak belirmiştir. Batı ülkelerinde boş zaman, ikinci dünya savaşı sonrası yüz yüze kalman bireysel ve toplumsal yıkımların olumsuz etkilerini silmek için kullanılabilecek önemli bir zaman dilimi olarak da düşünülmüştür. Yirminci yüzyılın ikinci yansında çok hızlı bir şekilde gelişen kitle iletişim araçları da, dönemin ideolojik formunu tüm toplumsal katmanlara yaymak için, yine, en uygun alan olarak boş zamana yönelmişlerdir. Boş zamanın önemli bir kısmım işgal eden kitle iletişim araçları, seçmeci haberleri, yorumlan, özendirici televizyon dizileri, önceden belirlenmiş bir sonuca varmayı hedefleyen tartışma programlan vs. ile kitlesel manipülasyona ve ideolojiyi meşruiyet zeminine oturtmaya yönelik bir işlev görmektedir. Küreselleşen dünya ekonomisinin egemen sınıflan, toplumların egemen zihinsel güçleri de olabilmek için Marx'in vurguladığı gibi bu, doğal bir süreçtir- medya sektörünün de patronları ve/veya yöneticileri olmuşlardır.