Özet
Yaşadığımız çağda etkisini yitirmekte olan sözlü geleneklerin tek tek kaybolup gitmelerine tanık oluyoruz. Çağlar boyunca insanlığı etkisi altına almış, düşünme biçimini belirlemiş ve toplumların belleklerini taşımış olan sözlü kültür unsurları, bugün artık uçurum kenarlarında köklerini son bir hamleyle taşlara geçirmeye çalışan fakat git gide düşen asırlık çınarlara benzemekteler. Bulunduğumuz topraklarda uzun yıllar boyunca söz konusu sözlü gelenekleri sırtlamış, geçmiş halk sınıflarının kültürel kodlarını günümüze kadar taşımış, adları mensup oldukları dillere göre değişen ama görevleri benzer birçok söz ustası unutuldu, unutulmakta. Bu çalışmanın konusu da bu ustalardan biri olan dengbéjlerdir.Çalışmanın ilk iki bölümünde kültürel bellek ve sözlü kültür üzerine teorik kısımlar oluşturuldu. Kültürel belleğin aktarılma biçimleri ve genel özellikleri, kolektif bellek kuramları ile ilgili yapılan tartışmalar başlıklar halinde verildi. Sözlü kültürün devam ettirilme biçimleri ve hikâye anlatıcılığının genel özelliklerinden bahsedildi.Üçüncü bölümde söz konusu teorik malzemeyle beraber Kürt kültürünün ana omurgasını oluşturan, Kürtlerin büyük ölçüde söze dayalı düşünme biçimlerini meydana getiren ve kolektif belleğin esas kurucu unsuru olan dengbéjler ve onların anlattığı hikâyeler incelendi.Son bölümde dengbéjlik geleneğinin 1990'lı yıllarda Kürt ulus bilincinin yükselmesi ile yeniden üretime tabi olması sonucu tekrardan gündeme gelmesi meselesi tartışıldı.