Özet
Abbâsîler'in iktidara gelmesine kadar Müslümanlar tarafından fetihlerde ve gazâlarda ele geçirilmiş çok sayıda esir çoğunlukla köle olarak istihdâm edildiklerinden Müslümanların ayrıca uluslararası köle ticaretine başvurmalarına gerek kalmıyordu. Fakat Abbâsîler dönemi büyük fetihlerin artık sona erdiği akabinde siyasî bölünmelerin ve ciddi toprak kayıplarının yaşandığı bir dönemdi. Nihayetinde fethedilecek veya gazâ yapılacak alanların daralması da bu yollarla elde edilen kölelerin İslâm dünyasına doğru akışını yavaşlatmıştı. Abbâsîler de böylece beliren insan ihtiyacı sorunlarını muazzam ekonomilerinin ve ticarî bağlantılarının yardımıyla uluslararası köle ticaretine başvurarak aşabilmişlerdir. Abbâsîler'in insan ihtiyacını karşılayan coğrafyaların başında, Bilâdü's-Sakālibe ve Bilâdü'l-Etrâk'a ev sahipliği de yapan, muazzam insan kaynaklarıyla Avrasya coğrafyası gelmekteydi. Bu coğrafyanın savaşçı kavimleri Varyag-Ruslar'ın, Macarlar'ın ve Türkler'in çok büyük oranda savaşçılıklarıyla elde ettikleri esirlerin kahir ekseriyetini de -bilhassa konumuz dâhilinde salt etnik tanımlamalar olmayan- Sakālibe ve Türkler meydana getirmişlerdir. Avrasya'nın savaşçı kavimleri tarafından istihsâl edilmiş köleler gerek yine bunlar tarafından gerekse de uluslararası köle tüccarları vasıtasıyla evvelen Abbâsîler'le aralarında bulunan büyük köle ticareti merkezlerine taşınmışlardı. Mevzubahis uluslararası tüccarlarsa aynı zamanda köle istihsâliyle de meşgul olmuş Varyag-Ruslar, Hazarlar, İdil Bulgarları ve Müslümanların yanı sıra Avrupa menşeli Râzâniyye tüccarlarından ve Mâverâünnehir menşeli Soğd tüccarlarından meydana gelmekteydiler. Uluslararası köle ticaretinin gerçekleştiği merkezlerin hemen hemen tamamı ya Sâmânîler'in hâkimiyeti altındaki Mâverâünnehir'de ya da Hazarlar'la İdil Bulgarları'nın hâkimiyeti altındaki İtil nehri boylarıyla Hazar denizinin yakın çevresinde konuşlanmışlardır. Mevzubahis merkezlere taşınmış kölelere, Abbâsîler'e sevklerinden öncesinde, onları istihdâm edeceklerin beklenti ve beğenileri doğrultusunda ya birtakım temel eğitimler verilmiş ya da bu köleler burada iğdiş de edilmişlerdi. Müstahdimlerin beklentilerine göre şekillendirilen köleler, bunun sonrasındaysa gerek Hazar denizi veya yakın çevresi gerekse de Horasan üzerinden geçen ticarî güzergâhları takiben Abbâsî memleketine doğru taşınmışlardı. Avrasya coğrafyasıyla gerçekleştirilen mevzubahis uluslararası köle ticareti de Abbâsî Devleti döneminin neredeyse tamamı boyunca betimlenen şekilde devam etmiştir. Nihayetinde gazilerin ve fatihlerin vadedilmiş ganimetlerinden köleler, Abbâsîler dönemine gelindiğinde ithal edilen lüks ticarî emtiaya dönüşmüşlerdir.