Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
+gu , +gü EKİ VE İŞLEVLERİ
Özet
Türkçede yeni kelimeler yapım ekleriyle, kelime birleştirmeleri ve tekrarlarıyla teşkil edilmektedir. Türkçenin eklemeli bir dil olması dolayısıyla yeni kelimeler daha çok eklerle türetilir. Değişik kavramları karşılamak için isim ve fiil cinsinden bir kök ve gövdeye çeşitli yapım ekleri getirilerek kelime türetilmesi Türkçenin temel özelliklerindendir. Bu çalışmada, isimden isim yapım eki +gu, +gü ve türevlerinin işlevleri üzerinde durulacaktır. Türkçenin tarihî dönemlerinden olan Eski Türkçe ve Orta Türkçe dönemi eserlerinde yaygın görülen ekin kullanımı Eski Türkiye Türkçesinden itibaren azalmıştır. +gu, +gü eki ve (+ku, +kü, +agu, +egü, +agun, +egün, +agut, +egüt, +a?u, +e?ü, +avu, +evü, +avut, +evüt, +av, +ev, +?gu, +?ku, +agı, +egi) türevleri Türkçenin tarihî dönemlerinde yuvarlak ünlülüdür. Ekin düz ünlülü, +gı, +gi, +kı, +ki, +agı, +egi biçimleri Türkiye Türkçesinde ortaya çıkmıştır. Ek, durum ve nitelik adları (böngü "şaşkın", esengü 'sağlamlık, sıhhat", oglagu "nazik, kibar, asil"); topluluk sayı adları (altıgu "altısı birden", törtegü "her dördü", yüzegü "yüzlerce"); belirsizlik zamirleri (alkugu "hepsi, bütün, herkes", tüzügü "bütün, hep"); alet, eşya, araç, malzeme veya madde adları (dışkı "dışkı, gübre", kılagu "ustura", ülgü "ölçü, terazi"); insan veya hayvanla ilgili uzuv adları (eyegü "kaburga", içegü "iç organlar"); doğa, iklim veya çevre ile ilgili adlar (kıragu "kırağı"); hastalık, noksanlık, kusur bildiren adlar (karagu "kör", karağı "gece körlüğü", kekegü "kekeme"); topluluk ve sosyal tabakayı belirten, akrabalık bildiren adlar (alpagut "yiğit, savaşçı", bayagut "varlıklı, zengin"); hayvan veya hayvanla ilgili adlar (kelegü "jerboa, keseli fare", yılkı "at sürüsü"); soru adları (negü "ne, nasıl, niçin"); gibilik, benzerlik, eşitlik bildiren adlar (azırgu "azca", bugragu "erkek deve gibi"); belirleme, ayırt etme, sınırlama ifade eden adlar (belgü "işaret, iz", özgü "kendisine mahsus, kendisi"); renk bildiren adlar (karagu 'siyah, kara"); yer ve yer bildiren adlar (kargu "tepe"); oyun adları (karagunı "akşam karanlığında çocukların oynadıkları bir oyun") türetir. Bugün Türkiye Türkçesi ağızlarında görülen kelimelerde daha geniş bir kullanım alanına sahip olan ek, Türkiye Türkçesi ölçünlü dilinde belgi, bengi~bengü, dışkı, fışkı, kargı, karağı, kavkı, kırağı, özgü, yılkı, zorgu gibi sınırlı sayıdaki kelimede varlığını sürdürmektedir In Turkish, new words are formed with structured affixes, word composition, and word repetition. Turkish is a agglutinative language, which means new words are mainly formed using derivational affixes. Deriving new words through joining noun or verb type roots and bodies, in order to meet new notions is a basic feature of Turkish. At the same time this basic feature is the most natural, frequent and vast way of new word acquisition. In Turkish in order to derive language correspondences of new entites and notions, denominative noun affixes, deverbal noun affixes, denominative verb affixes and deverbal verb affixes are used. We see denominative noun affix +gu/+gÜ and deverbal noun affix -gu/-gÜ with same sounds among these kind of derivational affix. Works had been done before about deverbal noun affix -gu, -gÜ and derivatives. These are named, Mecdut Mansuroğlu's "Functions of - gu Affix in Turkish", Mustafa S. Kaçalin and A. Azmi Bilgin's "Upon +lağu, +legÜ Affix" and Kemal Eraslan's "Denominative Verb Affix -gu/-gÜ in Historical Literary Language, -ku/-kÜ, Structure, Function, Usage and Extended Patterns". In this study suffix of denominative noun +gu, +gÜ and its derivaties will be studied. Widely usage of the affix in historical eras of the Old Turkic and Middle Turkic works have decreased since Old Turkey Turkish. +gu, +gÜ affix and (+ku, +kÜ, +agu, +egÜ, +agun, +egÜn, +agut, +egÜt, +a?u, +e?Ü, +avu, +evÜ, +avut, +evÜt, +av, +ev, +?gu, +?ku, +agı, +egi) derivations are rounded vowel in historical eras of Turkish. Unrounded vowel, +gı, +gi, +kı, +ki, +agı, +egi forms appeared in Turkey Turkish. The affix derives state and quality names (böngÜ "confused", edgÜ "good, beautiful, earning", esengÜ "robustness, health", inçgÜ ~ inçkÜ "serenity, peace", me?igÜ "happpiness"~ me?gÜ "eternal, perpetually; perpetuity", oglagu "polite, gentle, noble", tıla?u "one who speaks effectively and beautifiuly, good speaker", zorgu "difficulty"); group number names (altagu "six of them", altıgu "six of them", ikegÜ "both", ikigÜ "both", törtegÜ "all four", yetigÜ "every seven, seven of them", yÜzegÜ "hundreds o ); indefinite pronouns (alkugu "all, whole, everybody", kamagun~ kamıgun "always, completely, all", tÜzÜgÜ "whole, always", yomkıgu "whole, always"); equipment, belongings, tool, material or substance names (dışkı "stool, fertilizer", fışkı "fresh manure of equine, fresh manure", karagu "black paint called zaç", kavagu "quickly drying flammable substance", kavkı "shell", kılagu "straight razor", közgÜ~gözgÜ "mirror", pÜrgÜ "headscar , torku~torgu "silk, pongee", tuzgu~duzgu~tuşgu "ration; passengers gift", ÜlgÜ "measure, scale", yÜzgÜ "mirror"); organ names related to human and animals (başgu "forehead with white patch", eyegÜ "rib", içegÜ "innards"); names related to nature, climate or environment (karagu "dark, no light", kıragu "hoarfroast"); names announcing illness, deficieny and deficit (karagu "blind", karağı "night blindness", kekegÜ "stuttering", tumagu~dumagu~dumagı~tumagı~dumağı "catarrh"); names indicating community, social stratum and relation (alpagut "valiant, warrior", bayagut~bayakut~bayagu "wealthy, rich"); animal or animal related names (kelegÜ "jerboa, marsupial mouse", yılkı "horse herd"); question names (negÜ "what, how, why"); names announcing likeness, similiarity and equality (azırgu "little", bugragu "like male camel"); determination, discrimination, limitation expressing names (belgÜ "sign, footprint", özgÜ "peculiar to itself, itsel ); names announcing color (çilgÜ at "red horse", karagu "black, dark"); names announcing place (kargu "hill"); game names (karagunı "a kind of game that is played by children at nightfall"). As a result, denominative noun +gu, +gÜ and its derivatives had been widely used in Old Turkic and Middle Turkic texts and dictionaries mainly in the form of rounded vowels, also voiceless consonant affixes existed, after the Old Turkic Turkish unrounded vowel forms of the affix has been used compatibly with stems. Some of the nominal roots which are affixed with +gu, +gÜ and derivatives are not used alone, therefore existence of the affix is not realized. Affixed noun and the affix are integrated. Affixing number anouncing words with denominative noun +agu, +egÜ ( > +avu, +evÜ, > +av, +ev) plus +gu, +gÜ with both affixes giving the similar meaning shows that +agu, +egÜ affix is derivative of +gu, +gÜ affix. After the Old Turkic and Middle Turkic era +gu, +gÜ affix and derivative usage has been decreased. Today, the affix which has a broader usage in words that are seen in the dialects of Turkey Turkish, has a limited usage in standart Turkey Turkish language and has continued to exist in limited words such as belgi, bengi~bengÜ, dışkı, fışkı, kargı, karağı, kavkı, kırağı, özgÜ, yılkı, zorgu.
Kaynak
Turkish Studies (Elektronik)Cilt
10Sayı
8Koleksiyonlar
- TRDizin [802]