Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
ÇOKLUK İÇİNDE BİRLİK: ZEHRA ÇOBANLI’NIN "LÂLELERİ"
Özet
Türklerin gündelik yaşamında ve kültüründe tabiat ve çiçek sevgisi önemli bir yer tutmaktadır. Bu sevgi geçmişten günümüze farklı alanlardaki Türk sanat dallarına esin kaynağı olabilmektedir. Üsluplaştırılmış veya tabiattan alınmış halleriyle çiçek motifleri, Türk sanatının her döneminde önemini korumuştur. Günümüzde de sevilerek zarafetle kul-lanılmaya devam etmektedir. Bu çiçek motiflerinden biri olan lâle, Osmanlı dönemi sanatında sıklıkla kullanılmış, hatta Selçuklular döneminden başlayarak Anadolu Türk sanatının baş tacı çiçeklerinden biri olmuştur. Türk kültürünün önemli bir parçası haline gelen lâle, birçok sanat dalında olduğu gibi seramik sanatında da yüzyıllar boyu göz önüne konan sağlam yapısı ve motif zenginliği ile sanatçılar için geniş bir kullanım yelpazesi oluşturmuş ve vazgeçilmez bir öğe haline gelmiştir. Türk seramiğinde dini ve sosyal güdülerle yüzyıllardır ön planda tutulmuş olan lâle bugün de geleneksel sanatlarla, modern seramik sanatını bir arada tutmak isteyen seramikçilerin özgün çalışmalarında görül-mektedir. Bu çalışma, lâlenin tarihsel serüveni ve kültürümüzdeki yerinden kısaca bahsederek, lâle motifinin seramik sa-natında kullanımı üzerine önemli eserler ortaya koyan sanatçılardan biri olan Zehra Çobanlı’nın "Lâle Zamanı" adlı yerleştirme (enstalasyon) çalışması örnek olarak incelenmiştir. Bu bağlamda yerleştirme sanatını seramik sanatına kazandıran önde gelen isimlerden biri olan sanatçının yaşam öyküsüne değinilmiş, aynı zamanda sanatı ve sanat an-layışı, kendisi ile yapılan söyleşiden belirttikleri de göz önüne alınarak çözümlemeye çalışılmıştır. The love of nature and flowers is considered as an important element in Turkish daily life and culture. This love has inspired many realms of art in various aspects from past to present in Turkish artistic experience. The floral motifs, stylized or taken from nature, have maintained their importance in every period of Turkish art and continue to be used elegantly today. One of these floral motifs is surely tulip, which was used frequently in Ottoman art, and even became one of the crown flowers of Anatolian Turkish art starting from Seljuk period. The tulip has created a wide range of usa-ges and became an indispensable element for the artists with its robust structure and motif richness in ceramic art for centuries. The tulip, which has been in the forefront in Turkish ceramics for centuries for religious and social reasons, is still seen in the original works of ceramicists who aim to synthesize Turkish traditional and modern ceramic art together.In this study, Zehra Çobanlı’s installation work called "Tulip Time" is examined as an example to reflect unity in multiplicity. The installation is one of the artist’s important works on the use of tulip motif in ceramic art by briefly mentioning the historical adventure of tulip and its place in our culture. In this context, the life story of the artist, who is one of the leading names who introduced the installation to ceramic art in Turkey, is also mentioned by referring to her conception of art based on the interview was made with her before the formulation of this article.
Kaynak
Sanat Dergisi: Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar FakültesiCilt
2020Sayı
35Koleksiyonlar
- TRDizin [752]