Abstract
Kentlerin fiziki yapısındaki işlevsel ve estetik bozukluklar, kentsel bütünlüğün ve kimliğin kayboluşu fiziki çevrenin düzenlenmesinde kentsel tasarımı kentlerin gündemine getirmiştir. II. Dünya Savaşından sonra Avrupa kentlerinin yeniden inşa edilmesi ve bu kapsamda kentsel yenileme projelerinin yapılmasıyla birlikte yeni bir alan olarak gelişmeye başlayan kentsel tasarım bugün artık süreci, uygulama araçları ve teknikleri ile kendi uzmanlık alanını oluşturmuştur. Böylece kentsel tasarım yapılanmış çevrenin düzenlenmesinde, değişim ve gelişimin yönlendirilmesinde bir gereklilik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye'de kentsel tasarım sürecine yönelik olarak akademik ortamlarda çalışmalar yapılmaktadır. Üniversitelerimizde yüksek lisans düzeyinde kentsel tasarım eğitimi verilmektedir. Mimar Sinan Üniversitesi her yıl düzenlediği Kentsel Tasarım ve Uygulamalar Sempozyumlarında kentsel tasarımın gelişimine katkı sağlamak amacıyla çeşitli çevreleri bir araya getirmektedir.
Kentsel mekanda bütünlük ve düzen sağlayan kentsel tasarımın uygulama araçları proje, tasarım kontrol parametreleri gibi fiziki araçların yanı sıra yönetsel çerçeveyi de kapsamaktadır. Uygulama yapan kurumlarda kentsel tasarım projeleri üretilmekle birlikte yasal ve yönetsel yapı belirlenmemiştir. Yapılı çevreyi yönlendiren teknik ve hukuksal belgelerde ve kurumların yapılanmasında henüz yer almayan kentsel tasarım isteğe bağlı bir hizmet olarak algılanmaktadır.