Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Açık Bilim, Sanat Arşivi
Açık Bilim, Sanat Arşivi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi tarafından doğrudan ve dolaylı olarak yayınlanan; kitap, makale, tez, bildiri, rapor gibi tüm akademik kaynakları uluslararası standartlarda dijital ortamda depolar, Üniversitenin akademik performansını izlemeye aracılık eder, kaynakları uzun süreli saklar ve yayınların etkisini artırmak için telif haklarına uygun olarak Açık Erişime sunar.MSGSÜ'de Ara
TÜRKİYE SELÇUKLU SULTANI II. KILIÇARSLAN İLE HALEP ATABEYİ NUREDDİN MAHMUD ARASINDAKİ MÜNASEBETLER
Özet
Türkiye Selçuklu Sultanı I. Mesud Kilikya Ermeni Baronluğu’na düzenlediği sefer dönüşünde hastalanarak 1155’te vefat etmişti Onun ölümünden sonra Selçuklu ülkesinde yaşanan iktidar mücadelesini fırsata çevirmek isteyen Halep Atabeyi Nureddin Mahmud bölgeye müdahale etmişti. Bu sırada Sultan II. Kılıç Arslan; kardeşi Şâhinşah, Dânişmendli emîrleri Yağıbasan ve Zünnûn ile mücadeleyi sürdürmekteydi. Bunu fırsata çeviren Nureddin’in Selçuklu ülkesine girmesiyle iki Türk hükümdarı arasında ipler koptu. Öte yandan Nureddin Dânişmendlileri himayesine alarak Kılıç Arslan’ın Orta Anadolu’daki yayılmacı siyasetini engelledi. İkili arasındaki bu gergin ortam Nureddin Mahmud’un 1174 yılındaki ölümüne dek sürdü Onun ölümünden sonra harekete geçen Kılıç Arslan 1175’de Sivas’ı, 1178 yılında ise Malatya’yı alarak Orta Anadolu’yu topraklarına katmayı başardı. Öte yandan Nureddin Mahmud’un ölümü sayesinde rahat hareket etme imkânına kavuşan Kılıç Arslan, 17 Eylül 1176 tarihinde Miryokefalon Zaferi ile Bizans’ı büyük bir bozguna uğrattı. Konumuzla alakalı Yasemin Aktaş’ın "II. Kılıç Arslan Döneminde Nureddin Mahmud ve Selahaddin Eyyûbî ile İlişkiler"1 adlı bir makalesi bulunmaktadır. Ancak çalışmada 1159 yılında Bizans, Halep Atabeyliği ve Danişmendli Emiri Yağıbasan arasında yapılan anlaşma, Nureddin Mahmud tarafından 1172 yılında Kılıç Arslan’a karşı Melik Şâhinşah, Mardin ve Harput (Hısn-ı Ziyâd) Artuklu emirleri, Kilikya Ermenileri ve Dânişmendlilerin Sivas kolunun katıldığı ittifaka hiç değinilmemiştir. Ayrıca Kılıç Arslan’ın 1162 yılında İstanbul’a giderken yanında Nureddin Mahmud’un kardeşi Nusretüddin’in bulunması gibi birçok önemli olaya da yer verilmemiştir. Neticede çalışmanın ağırlıklı konusunu II. Kılıç Arslan ile Selahaddin Eyyûbi arasındaki münasebetler oluşturmuştur. Çalışmamızda bu eksiklikleri tamamlayarak iki Türk hükümdarı arasındaki münasebetleri ve bölgedeki diğer devletlerle olan ilişkilerini ele alacağız. Seljuk Sultan Of Turkey I. Mesud died in 1155 as a patient on his return of expedition to the Armenian Baron of Cilicia. After his death, Nur al-Din Mahmud intervened in the region of Aleppo, who wanted to turn the power struggle in Seljuk country into an opportunity. In the meantime, Sultan II. Kilic Arslan continued to fight with his brother Şahinşah and his Emir Yağıbasan and Zünnûn. Nureddin, who turned this into an opportunity, entered the Seljuk country and the ropes broke between the two Turkish rulers. On the other hand, Nureddin took the Danishmends under his protection and Kilic Arslan's expansionist politics in Central Anatolia has prevented. This tense environment between the two lasted until Nur al-Din Mahmud 's death in 1174. After his death, The Kilic Arslan took Sivas in 1175, Malatya in 1178 and succeeded in adding the Lands of Central Anatolia. On the other hand, on 17 September 1176, Kilic Arslan, who had the opportunity to move with ease due to Nur al-Din Mahmud 's death, defeated the Byzantine victory with a victory of Miryokefalon. Related to the subject, there is an article on "Relations with Nur al-Din Mahmud and Saladin ibn Ayyub in II. Kilic Arslan" of Yasemin Aktaş. However, in the study, the agreement between the Byzantine, Zangid dynasty in Aleppo and the Danişmendli Emiri Yağıbasan in 1159, by Nur al-Din Mahmud in 1172 against Kilic Arslan Melik Şâhinşah, Mardin and Harput (Hısn-ı Ziyâd) Artuqid orders, Cilicia Armenians and the Danishmends Sivas arm joined the alliance never mentioned. In addition, many important events, such as the presence of Mahmud’s brother Nusretüddin on the way to Istanbul in 1162 of Kilic Arslan, were not included. As a result, the weighted topic of the study relationships between II. Kilic Arslan and Saladin Eyyubi was established. In our study, we will examine the relations between the two Turkish rulers by completing these shortcomings and their relations with other states in the region.
Kaynak
Genel Türk Tarihi Araştırmaları DergisiCilt
1Sayı
1Koleksiyonlar
- TRDizin [756]