Fotoğraf-resim ilişkisi içinde kimlik arayışı

Abstract

Resim sanatının fotoğrafla ilişkisi, gerçekte fotoğraf makinasının temeli sayılan Camera Obscura ile başlar. Ressamlar, gerçek görüntülerin en doğru çizimini yapabilmek için bir araca ihtiyaç duydu ve Camera Obscura doğdu. Fotoğrafın kimyasal olarak kaydedilmesinden sonra resim kendi iç sorgulamasını yaşadı ve farklı bir kimlik kazanmaya başladı. Bir süre resimde empresyonizm doğdu ve ışığı izledi. Empresyonizmin softfokus, pastel sonuçlarından etkilenen fotoğrafta piktorializm doğdu. 1900'ların başında modernizmle birlikte bir sürü akım doğdu. Bunlardan Kübizm ve özellikle Fütürizm ve Dada fotoğraftan etkile nen akımlar oldu. Fütürizm, fotoğrafın hareket etkisinden yola çıkarken, Dada fotoğraflardan yaptığı kolajlarla fotomontajı ortaya çıkardı. Yüzyılın ortalarında ise pop-art fotoğrafla resmi somut bir biçimde içiçe geçirdi. Artık medya karışmaya başlamıştı. Daha sonra yine fotoğraftan hareketle Fotorealizm doğdu ve onların yaptıkları resimler fotoğraflardan zor ayırt edilir hale geldi. Kavramsal sanatın disiplinlerarası sınırları yok eden tavrıyla beraber çevresel sanat ve enstelasyon türleri doğdu. Fotoğraf ta bun dan nasibini aldı ve enstelasyonlarda yerini almaya başladığı gibi fotoğraftan heykeller de yapıldı. Bu karışım içinde Postmodernizm doğdu. Böylece eski ile yeni içiçe girdi. Fotoğrafta da etkilerini gösteren Postmodernizm, bilgisayar gibi, teknolojinin sağladığı yeni olanaklarla beraber dijital ortamda hazırlanmış çalışmaları karşımıza çıkardı. Artık fotoğrafın kimyasal süreci de resmin yağlıboya resim süreci de sonuna yaklaşmış gibi görünüyor. Belki de yakın gelecekte Pop-art'ın 1950'lerde yaptığına benzer yaklaşımları sanal ortamda izlemeye başlayacağız.