Abstract
Halk resmi kavramını, çeşitli yönleriyle tanımak ve ortaya koymak, konuyu ancak malzeme çokluğu ve etraflıca irdelemekle olur. Genellikle bu tip resimlerde doğrudan bir ustalık gözükmez. Ama şematik olarak levha üzerine yapılmış birtakım tarikat büyüklerinin resimleri, İslam dininin esaslarına göre işaret ya da damga olarak karşımıza çıkarlar. Bazen bu tarikat işaretleri Anadolu'nun birçok bölgelerinde süs eşyası olarak da belirginlik kazanır.
Osmanlı dünyasında resim, Batı yöntemlerine uygun eğitim sorunu olarak ortaya çıktığı dönemde bile hiç bir eğitim almayan halk sanatçıları İstanbul'da sahil kahvelerinin duvarlarını özgün hayali gemileriyle süslemişlerdir. Bu sanatçılar arasında Mehmet Hulusi ve Emin Baba'yı sayabiliriz. Halk resimlerini dinsel olan ve dinsel nitelikte olmayan diye iki sınıfa ayırabiliriz. 19. yüzyılda yaygınlaşan ve inanç kaynaklarına bağlı olsalar da bazı taş baskı levha resimlerini dinsel olmayan resim türleri içinde görebiliriz. Ama eski hat sanatı eserlerini, yazı-resimlerle dinsel temaları ve kişileri ele alan diğer levhaları dinsel resim alanı içinde görebiliriz.
Halkın resimle olan bağlantısını teşkil eden örneklerden biri de tasvir unsurudur. Bunlardan bir çeşit iyilik, güzellik, doğruluk ve yiğitlik idealleri kavranmak istenmiştir. Suret sorunu ise İslam dinsel inanç sisteminin doğal bir sonucudur. Halk bezeme sanatlarının en çok tekrarlanan motiflerinden biri camilerdir. Resmin bulunduğu yere melek girmez mantığı resmin yazı şekline, yazının da resim şekline girmesine neden olmuştur. Yazıyla ortaya çıkan cami resimlerinin yanı sıra çeşitli dinsel eşyalar ve yüz şekline getirilmiş harfleri unutmamak gerekir.